Sevdiğim bir abim sert eleştiri ve yorumlarıma cevaben “KENDİNE DİKKAT ET, BENDEN SÖYLEMESİ... ” diye yazmış.
Ben de rahmetli babam ben dünyaya geldiğimde erkek evladı olduğu için 7 koç kesmiş dedim. Sustu.
Abim öyle yazdığı için, böyle yazacağım bugün...
Bu kadar çok yazı, yorum, eleştiri yapacak vazifeyi kendimde görmesem sessizce bir köşede oturup herkesin yaptığı gibi gidişatı beklerdim.
Yani hiç kimse kusura bakmasın ama siyasi duruşumu ne milletvekillerine ne belediye başkanlarına ne de Sn. Cumhurbaşkanımıza sorgulatmam. Hele hele partiyle uzaktan yakından alakası olmayanlara hiç sorgulatmam. Fabrika ayarlarına dönmeyecekse bu gemi açık yüreklilikle çeker giderim.
Ne vekillik ne başkanlık gibi görevlerim de olmadı. İhale peşinde de koşmadım. Hep işin en zor kısmı olan mutfağında bulundum.
Katıldığım programlarda da, sohbetlerde de söylenmesi gerekenleri dilim döndüğünce hep söyledim,söylemeye devam edeceğim. Makama duyduğum saygıyla kişiye duyduğum saygı farklı olmuştur. Eleştiriyi makama değil makamı işgal eden kişinin kapasitesine göre yapmaya azami dikkat ederim.
Bir eleştiri olacaksa ben yaparım, ben yapmalıyım. Yazdıklarımı, konuştuklarımı CHP’ye SP’ye HDP’ye oy verenlerin alkışlaması beni üzer. Kimseden takdir de teşekkür de beklemem. İhtiyacım da yok. Hayattaki duruşum da amacım da belli. İlkeler üzerine yaşarım.
Ak partinin trolü de, şakşakçısı da değilim.Bir eksiklik gördüm mü söylerim. Şahsımla ilgili Yazdıklarımı okuyanlar farklı düşüncelere kapılabilir saygı duyarım. Ama beni yakından tanıyanlar az çok bilir ki bir şey söylersem içi boş değildir, bir karşılığı vardır. Bir çok kişinin söylemek isteyip söyleyemediği, çekindiği konulara girerek kısmen de olsa onların da sesi olurum.
Partinin en alttan en üst kademesinde görev alan, almayan dostlarım, yazdıklarımı okur, döner ve genelde hak verirler. Sağolsunlar...
Bazen kırar, üzerim ama bu işin kişisel bir mesele olmadığını da özellikle belirtirim.
Beni tanıyanlar yazdıklarımdan farklı vazife çıkarmaz.
Ve hiç kimse kusura bakmasın ama AK Partiyi en iyi ben tanırım. Hem parti içini hem parti dışını iyi bilirim. Çünkü ben sokakta, evde, çarşıda, bakkalda, manavda “MUFTAKTA” her yerdeyim.
Gidişat iyi değil derken herkesin sesi olmaya gayret ederim. İçi boş klavye kabadayılığı yapmam. Notları telden sakin kafayla yazarım.
Bu ülkenin Ağustos 2001'de kurulan ve herkesi her kesimi kucaklayan Ak partiye ve ak kadrolara ihtiyacı var derken de her kesimin sesi olduğuma inanırım.
Sürekli değişime, revizyona, heyecana ihtiyaç var derken de Ak Partide, kırgınların ve küskünlerin sesi olduğuma inanırım. Hiç kimse kusura bakmasın yazarım, söylerim.
Hem FETÖ’ye hem PKK’ya sürekli lanet ettim, ederim. Kimin ne b*k yediğini de yazılı ve görsel medyada az çok bilirim.
Dedim ya dünyaya geldiğimde uğrumda kurban edilen 7 koçun hakkını veririm.
Sevgi, saygı ve muhabbetle selamlar gerçek dava sahiplerine hürmet ederim.
Ali ihsan ADIGÜZEL’im
Yazarım, söylerim...
