Altılı masa ile gidilen 14 Mayıs genel seçimleri başarısızlıkla sonuçlanmıştı. Kavga, tartışma, kaosun hem parti içlerinde hem de masada yaşanması, liste kargaşaları ve isimler üzerinde adaletsizce yapılan sıralama yanlışları, tüm bu olumsuzlukların da kamuoyuna yansıması, muhalefet partilerinin bir seçimi daha hüsranla bitirmelerine sebep olmuştu.
Durum böyle olunca masa da oturan liderlerin ve partiler içindeki aktörlerin hiçbir şekilde teşkilatlarına, tabanlarına ve halka güven verememesinin yanı sıra HDP’ nin 7. Ayak olduğu söylentileri, başarısızlığa tuz biber ekmiş, kaybetmede önemli rol oynamıştı. Genel seçim böylece muhalefet adına hüsranla sonuçlanmıştı. Seçim günü sandıklara karşı olan duyarsızlık ve umursamazlığı anlatmaya bile gerek yok.
Her zaman yanlış yanlışı doğuruyor. Liderleri hataya sürükleyenler arasında A takımlarını oluşturan Genel Merkez yetkilileri, İl sorumluları ve İl teşkilatları önemli rol oynuyor.
Genel Başkan ve genel merkezleri kandırarak kendi bencillik ve menfaatleri uğruna yalandan parlattıkları isimlerin aday çıkmalarını sağlayanların, anketleri görünce yüzleri şimdilik biraz kızarıyor olabilir. Fakat ne yazık ki öyleleri, her duruma kılıf bularak kendilerini sıyırmayı başarsa da halkın gözünde kibarca söylemem gerekirse kaybettiren olarak kalacak ve öyle de anılacaklar.
Ayrıca bir parti genel başkanının, kazanamayacağı yerden kazanamayacağı seçime girmesi de enteresan. Her ne kadar işçi kenti olarak bilinse de Gebze gibi milliyetçi ve muhafazakâr seçmenin ağırlıkta olduğu ilçede Erkan Baş’ın adaylığı seçim baştan kaybedildi demekti. Parti Genel Başkanı unvanı taşıyan bir kişi girdiği seçimi kazanabilmeli. Sayın Baş’ın kazanamayacağı seçime girmesi de soru işaretleriyle dolu.
Vatandaşlarımızın hem genel seçim hem yerel seçimde, iktidarın ekmeğine yağ süren cinsten yapılan yanlışlara saç baş yolma durumuna gelmesine rağmen, yerel seçimde de yenilgiye zemin hazırlayanların önüne geçilemedi. Siyaseti ve sahayı bilmeyen adamlarla, halktan uzak ve halkın beklentilerine kör, sağır olarak yapılmaya çalışılan siyaset, her zaman hüsranla sonuçlanır. Vatan millet adı altında sadece kendi menfaatlerini gözeten hamleler yapan ve göz göre göre kaybetme odaklı strateji uygulayan muhalefet partileri, halkın gözünde iyice güvenini kaybetti. Ya sandığa gitmemek ya da cumhur ittifakına oy vermekten başka seçenek bırakmayan siyaset, siyaset değildir.
Muhalefet partileri, her zaman olduğu gibi bu yerel seçimde de yaptığı bilinçli yanlışlarla, Kocaeli'yi cumhur ittifakına hediye ediyor. Birlikteliğini sürdüren ve güçlü görüntüsüyle halka güven veren, kötünün iyisi dedirterek oyları alan cumhur ittifakının karşısında halka güven verecek adımlar yine atılamadı. Menfaati, bencilliği bir kenara bırakarak her ilçede gerçekten kazanacak potansiyele sahip olan adayların çıkarılması gerekiyordu. Şimdiden yanlış strateji uygulayan ve yanlış isimleri aday çıkaranlara geçmiş olsun, Cumhur İttifakına da seçim zaferi hayırlı olsun.
