Bugünü ‘ 2 nisan otizm farkındalık günü’ olarak her yıl çeşitli sivil toplum kuruluşları ve kişiler tarafından fark ederiz. Otizm hakkında bilgimiz varsa ve çevremizde bu teşhisi almış insanlar varsa onları arar, yanlarında olduğumuzu ve onları ne kadar sevdiğimizi dillendiririz. Otizm hakkında bilgimiz yoksa bu kavramın ne olduğu hakkında araştırma yaparız. Bazıları için bu araştırma bir heyecandan başka bir şeyi ifade etmezken bazılarının hayat amacını değiştiren bir farkındalık haline bürünebilir. Burada otizm hakkında bir miktar bilgilendirme yapmak bilinçlenme açısından iyi olacak kanaatindeyim.
Otizm, yaşamın ilk üç yılında ortaya çıkıp belirginleşen, sosyal iletişim ve etkileşimde sınırlılık, kısıtlı ve tekrarlı davranışlarda belirginleşme, zihinsel aktivitelerde normal olmayan seyir halinde devam eden gelişimsel bir bozukluktur. Otizm, net bir ifadeyle sınırlamaları çizilemediği için onu da net bir şekilde ifadeden aciziz. Nitekim otizmin bir çok türevi olmakla birlikte bunların birçoğu birbirlerinden farklılık gösterebilmektedir. Yine de otizm’e ait ortak noktaları burada yazmakta fayda var. Otizm teşhisi almış bireyler genel manada şu özellikleri taşırlar:
• Göz kontağı sınırlıdır.
• Adları söylenince tepki vermezler.
• Aşırı hareketli veya aşırı hareketsiz olabilirler.
• İnsanlardan çok cansız varlıklar ilgilerini çeker.
• Düzen takıntıları vardır.
• Taklit becerileri sınırlıdır.
• Fiziksel temastan rahatsızlık duyarlar.
• Sözlerinde ve davranışlarında tekrarlar sık sık vardır
Yukarıya yazmış olduğum maddeler otizm teşhisi almış bireyleri tarif açısından noksan kalır. Sadece genel manada bir çerçeve çizmek için zihinlere yardım etmek istedik. Bunlar benim yazdıklarım. Birde yüreğimde büyüttüğüm çocuk kalbi alttaki yazıyı size yazdı.
Ve otizmli bir bireyin diliyle şunları diyebilirim: ‘’2 Nisan Otizm Farkındalık Günü’ymüş bu gün. Ne tuhaf! Bizi fark edeceklermiş. Biz zaten her gün onlarla birlikte değil miyiz. Onların tiksinerek baktığı, kiminin çocuğunu bizden uzaklaştırdığı, kiminin alayı, eğlencesi… Oysa biz sizden sevgi bekliyoruz, şefkat, merhamet, anlayış.. Sizler ise farkındalıktan bahsediyorsunuz. Biz sizden gülümseme bekliyoruz, mutluluk, sevinç, heyecan… Sizler ise sadece buzlaşmış donuk bakışlarınızı sunuyorsunuz bize. Farkındalık günü demek. Ne kadar da komik geliyor kulağıma. Siz anneler günü bir annenizin olduğunu mu fark ediyorsunuz yoksa! Veya sevgililer gününde bir sevdiğinizin. Bizim; yaşayan, nefes alan ve sürekli sizin sevgi ve ilginize muhtaç olan insanlar olduğumuzu unutmayın. Bu gün 2 nisan otizm farkındalık günü. Bize sevgiyle yaklaşın. Çünkü sevgi her şeydir. Ve her şey sevgiyle anlam bulur. İnanın buna.’’