G-GBGQR9HF6V

Erhan Oktay


Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Gününde,Kadına Şiddete Hayır


Kadın, toplumun en kutsal varlığı ve dünya yaşamının olmazsa olmaz ve değişmez bir parçasıdır. Yaşamın varlığı ve devamlılığı ve nesillerin sürmesi için mutlak suretle olması gereken bir yüksek maneviyattır. Kadına şiddet uygulamak demek, bizleri bin bir güçlüklerle dünyaya getiren annemizi yok saymak ve ona el kaldırmak demek, kız kardeşlerimizi yok saymak ve onlara şiddet uygulamak demektir.  Eski çağlarda dahi, kadına şiddetin kabullenmesinin mümkün olmamasına rağmen, çağımızın milenyum çağı, bilim ve teknoloji çağı olduğunu düşünecek olursak, böyle bir gerçeği kabullenmenin hiçte doğru bir yaklaşım tarzı olmadığını anlamak zor olmayacaktır.

Kadına yönelik şiddet maalesef sadece az gelişmiş ya da gelişmemiş ülkelerde görülmemektedir. Kadına yönelik şiddet, ulusal ve uluslararası tüm gelişmelere rağmen, coğrafi sınır, ekonomik gelişmişlik, eğitim ve öğretim düzeyi ne olursa olsun, bu hususlara bakılmaksızın maalesef tüm dünya ülkelerinde ve kültürlerde yaygın olarak görülen psikolojik ve kültürel evrensel bir medeniyet sorunudur.

25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’nün geçmiş tarihten günümüz dünyasına kadar uzanan kanlı bir geçmişi mevcuttur. 25 Kasım 1960'ta Dominik Cumhuriyeti'nde diktatörlüğe karşı mücadele eden üç kız kardeş Patria, Minerva, Maria Mirabel'in cesetleri bir uçurumun dibinde bulunmuştur. Bu Mirabel kardeşlerin, kadın haklarını savunmaya yönelik olarak diktatörlük rejimine karşı yapmış olduğu mücadele sonucunda yönetimin kadın başkaldırışını hazmedememesi sonucunda tecavüz edilerek vahşice öldürüldüğü ortaya çıkmış ve onlar diktatörlüğe karşı kadın mücadelesinin onur timsali ve sembolü olmuştur. Bu sebeple de, Birleşmiş Milletler 25 Kasım 1960'ta Dominik Cumhuriyeti'nde üç kız kardeş Patria, Minerva, Maria'nın öldürülmesi anısına izafeten, 17 Aralık 1999'da 25 Kasım'ın "Kadına Yönelik Şiddetin Ortadan Kaldırılması İçin Uluslararası Mücadele Günü" olarak benimsenmesine karar vermiştir.

Ülkemizde konuyla ilgili gerekli yasal düzenlemeler yapılarak kadına yönelik şiddetin önlenmesi sağlanmaya çalışılsa da, ülkemiz üzerinde her zaman var olan emperyalizmin eli toplumun üzerinden çekilmedikçe toplumu kutuplaştırma olgusu kadın erkek ayrımını da kullanarak toplumsal tahribat ve dejenerasyon yaratmaya, ülkeyi bölerek yok etmeye çalışmaktadır. Tüm insanlık tarihinde olduğu gibi kadınlar olmadan yaşam olmayacağı gerçeği, bundan sonraki tarih dönemlerinde de dünya döndükçe asla değişmez bir ilke olmaya devam edecektir.

Ülkemizde konuyla ilgili yasal mevzuat gereği, Kadının korunması ve kadına yönelik şiddetin önlenmesi amacıyla, 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun, kadına şiddeti derhal önlemeye ve gerekli desteği sağlamaya yönelik olmuştur. Bu kanun gereğince şiddete maruz kalan veya şiddete uğrama tehlikesi bulunan herkes, ilgili makam ve kurumlara başvurabilir. Konuyla ilgili olarak bu kurum ve makamlara sadece şiddete uğrayan ve şiddete uğrama tehlikesi içinde bulunan kişilerin bizzat başvurması zorunlu değildir. Şiddeti öğrenen veya tanıklık eden kişiler de, ilgili makamlara başvurabilir ve şiddeti bertaraf edebilir. Kadınlarımızın, toplumumuzun değerli maneviyatları olarak böyle hassas ve önemli bir gününde, dünyadaki her kadın ve kadınımız dini, ırkı, milliyeti, görüşü, duygu ve düşüncesi ne olursa en azami hassasiyetle korunması ve incitilmemesi gerekli nadide bir çiçek olduğunu hatırlatmak isterim.

Şanlı şerefli onurlu ve mazisi insanlık tarihi kadar eski bir tarihe sahip olan ve geniş coğrafyalara hükmetmiş aziz Türk milletinin kurtuluş savaşında, kadınlarımızın milli mücadelemizin başkahramanları olarak yazmış olduğu ve tüm dünya tarihine geçen destanını da burada hatırlatmadan geçemeyeceğim. Onlar her zaman bizlerin değişmez baş tacı ve en değerli kutsal bir manevi varlığıdır.

Kadına yönelik şiddet ve kadının yaşamının sona erdirilmesi dünyanın neresinde ve hangi ülkesinde hangi gerekçe ile olursa olsun asla kabul edilemez bir insanlık suçudur ve vahşettir. Böyle bir günde kadınlara yönelik yapılan bu insanlık suçunu lanetliyorum, kınıyorum ve kadına şiddete hayır diyorum. Bu tür girişimlere tenezzül ve tevessülde bulunmak suretiyle, insanlık suçu işleyenlerinde layıklarını, müstahaklarını bulmalarını temenni ediyorum. Tüm okurlarıma sağlık, esenlik, huzur ve mutluluklarla dolu, herkesin herkesi dostça ve kardeşçe kucakladığı mutlu yaşamlar diliyorum. Bu ülkenin insanları her şeyin en iyisine ve mükemmeline layıktır inancını taşıyorum.

Ormanlık alanda korkunç cinayet: Dili ve kulakları kesildi

D-100’de bariyerlere çarpan motosikletin sürücüsü hayatını kaybetti

Kocaeli’de bir genç aracında silahla vurulmuş halde ölü bulundu

Mezarını kazıp kemiklerini kırmışlardı: Genç kız şikayetinden vazgeçti

İki araç çarpıştı: Kopan parça yayayı yaraladı

9 bin kilometrelik mesafe basketbol için kapandı

1 milyon 220 bin boş ve dolu makaron ele geçirildi

Yangının çıktığı ev kullanılamaz hale geldi

Çelik kasa hırsızları tutuklandı

Ünlü markalara ait sahte giyim ve ayakkabı ele geçirildi

LİG TABLOSU

Takım O G M B Av P
1.Galatasaray 19 16 0 3 30 51
2.Fenerbahçe 19 14 2 3 31 45
3.Samsunspor 19 11 4 4 14 37
4.Göztepe 19 10 5 4 15 34
5.Eyüpspor 19 9 4 6 13 33
6.Beşiktaş 19 8 4 7 8 31
7.İstanbul Başakşehir 19 8 6 5 6 29
8.Gazişehir Gaziantep 19 7 7 5 -1 26
9.Rizespor 19 7 9 3 -10 24
10.Trabzonspor 18 5 6 7 6 22
11.Alanyaspor 19 5 7 7 -5 22
12.Kasımpaşa 19 4 5 10 -6 22
13.Konyaspor 19 5 8 6 -7 21
14.Antalyaspor 19 6 10 3 -17 21
15.Sivasspor 18 5 8 5 -7 20
16.Bodrum FK 19 4 11 4 -11 16
17.Kayserispor 18 3 8 7 -17 16
18.Hatayspor 19 1 11 7 -15 10
19.Adana Demirspor 19 2 15 2 -27 5

YAZARLAR