G-GBGQR9HF6V
9836,37%-0,75
35,47% 0,14
36,30% -0,04
3062,40% -0,06
4887,81% 0,00
Dünyada son 10 yıl, alete dayalı sıcaklık ölçümlerine göre en sıcak yıllar olarak kayıtlara geçti. Avrupa Orta Vadeli Hava Tahmin Merkezine göre, ölçülen en sıcak yıl 2024, en sıcak ikinci yıl ise 2023 oldu.
Küresel ısınmaya bağlı iklim değişikliği nedeniyle dünyada ortalama sıcaklıklar artıyor. Bu durum kuraklığın da artmasına neden oluyor.
Avrupa Orta Vadeli Hava Tahmin Merkezi (ECMWF) Copernicus İklim Değişikliği Servisine göre, dünyanın en sıcak yılı 2024 olarak kayıtlara geçti. Sıcaklıklar 2024'te ortalamanın 1,5 derece üzerinde gözlendi.
Ölçülen en sıcak ikinci yıl 2023 olurken, geçtiğimiz son 10 yılın dünyanın en sıcak yılları olduğu kaydedildi.
Copernicus İklim Değişikliği Servisi veri seti ERA5 küresel değerlendirme verilerine göre, en sıcak yıllar şöyle sıralandı:
Sıralama En sıcak yıllar
1. 2024
2. 2023
3. 2016
4. 2020
5. 2019
6. 2017
7. 2015
8. 2022
9. 2021
10. 2018
İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) İklim Bilimi ve Meteoroloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hüseyin Toros, dünya sıcaklık ölçümlerini değerlendirdi.
Ölçüm tarihinin en sıcak 10 yılının son yıllar olduğunu belirten Toros, "Özellikle 2024 yılı, olağanüstü kara ve deniz yüzey sıcaklıklarıyla dikkati çekiyor. Avrupa Orta Vadeli Hava Tahmin Merkezi Copernicus İklim Değişikliği Servisi verileri, sıcaklık artışlarının artık bir istisna değil küresel bir norm haline geldiğini gösteriyor. Bu durum, küresel ısınmanın etkilerinin ne kadar ciddi boyutlara ulaştığını gözler önüne seriyor" ifadelerini kullandı.
Toros, sıcaklık artışlarının kuraklıkları tetiklediğini vurgulayarak, "Artan sıcaklıklar, su kaynaklarımız üzerinde ciddi baskı yaratıyor. Özellikle tarımsal üretim ve su yönetimi gibi alanlarda kuraklığın etkilerini daha fazla hissediyoruz. Bu, gıda güvenliği ve ekosistem dengesi için ciddi bir tehdit oluşturuyor" diye konuştu.
Dünya Meteoroloji Örgütünün (WMO) açıklamalarına göre 2024'ün, küresel sıcaklıkta sanayi öncesi dönemin 1,5 derece üzerine çıktığı ilk takvim yılı olduğunu aktaran Toros, "Bu, Paris Anlaşması'nın küresel sıcaklık artışını 1,5 dereceyle sınırlandırma hedefinin ciddi bir tehlike altında olduğunu gösteriyor. Eğer acil önlemler almazsak, bu hedefe ulaşmamız neredeyse imkansız hale gelecek" dedi.
Prof. Dr. Toros, sera gazı emisyonları, deniz seviyesi yükselmesi, okyanus ısısı ve buzul erimeleri gibi iklim değişikliğinin tüm göstergelerinin ciddi alarm verdiğini ifade ederek, şunları kaydetti:
"WMO'nun Mart 2025'te yayımlayacağı 'Küresel İklim Durumu 2024' raporu, bu konuda çok daha ayrıntılı bilgiler sunacak. Bu raporlar bize sadece durumun vahametini göstermekle kalmıyor, aynı zamanda harekete geçmemiz için çağrı yapıyor. Artık uluslararası iş birliğini artırmak ve iklim değişikliğiyle mücadelede daha kararlı adımlar atmak zorundayız."
Prof. Dr. Toros, hem bireylerin hem de hükümetlerin sorumluluk üstlenmesi, sürdürülebilir bir gelecek için birlikte hareket edilmesi gerektiğini sözlerine ekledi.