Yakın çevremde AK Parti'ye gönül vermiş, yönetiminde görev almış, üyeliği aktif devam eden o kadar çok arkadaşım dostum var ki hepsinin ortak sitemi kırgınlık ve vefasızlık !
Eski bir belediye başkanı abim vardı ve kimi nerde görse, vefasız neden aramıyorsun sormuyorsun derdi. Oysa en büyük vefasız kendisiydi. Belediye başkanlığı yaptığı dönemde kimseleri arayıp sormazdı. Bütün makamların belli süreler ile sınırlı olduğunu unutan tiplerden biriydi yani. Şu an istişarelerde !
Birilerinin
İlçe başkanlığı,
İl başkanlığı,
Bakanlığı,
Belediye başkanlıkları,
meclis üyelikleri gibi statülerin gelip geçici olduğunu, ilgili arkadaşlara sürekli anlatmaları gerektiğini düşünenlerdenim. Unutmasınlar diye !
Konumuz vefa...
Vefasızlıktan dert yananların haklı olduklarına inandığım çok konu var. Saymakla bitmez. Sonuç olarak bu arkadaşlar sitemli...
İçlerinde bir çıkış yolu arayanlar da var.
İçine atanlar, sabredenler de..
Ama genel olarak fırtına öncesi dışa yansımayan bir sessizlik hakim...
Tabi bugün için Sayın Cumhurbaşkanımıza olan sevgileri de bu sessizliğin en önemli unsuru.
Geçtiğimiz günlerde partide önemli görevlerde bulunmuş bir abimizi ziyaret ederek çayını içtim, bol bol muhabbet ettik. Sohbet esnasında konu dönüp dolaşıp bir şekilde siyasete ve Cumhurbaşkanımıza geldi ve bir kaç yıl öncesine kadar dua ederken "Allahım benim ömrümden al, Cumhurbaşkanımızın ömrüne kat " derken, sonralarda bu duayı tekrar yapmadığını söyledi. Aslında işin özeti bu..
Bazı AKP'liler, AK Partilileri, AK Parti'den ve Cumhurbaşkanımızdan soğuttu ve soğutmaya da devam ediyorlar. Hatır gönülle adam toplarsan, yazarsan, çizersen olacağı da bu olur zaten !
Peki, ne oldu da böyle oldu ?
Bir telefon kadar yakın oldukları halde arayamayan bu AK Partililer şikayetlerini, sitemlerini kime yapmalı ?
Bana kalırsa önce ilçe başkanları derim sonra belediye başkanı, il başkanı sonra da Büyükşehir belediye başkanı derim...
Derim demesine de onlar tevazu, samimiyet ve gayretle çok mu ? çok yoğunlar çok !
Sözüm de zaten çok yoğun olanlara...
Sayın Cumhurbaşkanımızın sürekli takdir ettiğim yönlerinden biri de birlikte yürüdüğü kişilere karşı vefalı oluşudur. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı döneminden günümüze kadar sirayet eden bu süreç önemli bir kesim tarafından hep takdir edildi ve alkışlandı.
Sayın Cumhurbaşkanımız nerdeyse tüm yol arkadaşlarına AK Parti'nin bir çok önemli yerinde görev aldırdı, bazılarını belediye başkanı yaptı bazılarını milletvekili, vali, müsteşar, il başkanı, daire başkanları vs.
Yani yola çıktıklarını yolda bulduklarına değişmedi. Olması gerektiği gibi.
Şimdikiler kimi örnek alıyorsa değişik bir tarzları var. Ama gidişat iyi değil..
Sonuç olarak;
Geçenlerde de değindiğim yeni parti tutar mı tutmaz mı zaman ve şartlar gösterecek ama,
AK Parti içinde vefasızlığa uğrayanlar o kadar çok ki bir parti kursalar AK Parti siyaset yapacak kimse bulamayacak!
Benden söylemesi...
