Malûmunuz, Vatanımızın sınırları son günler de, Evliyalar, şehitler mekânı cennet ülkemizin yok edilmesine dair, alt yapısı asırlar evvel hazırlanmış, sinsi, beyinlerinde binlerce tilki dolaşan, Dünya'da kendi çıkarlarının haricinde hiç bir ülkenin, özellikle de İslâm ülkelerinin zerre gelişmesine müsamâ gösteremeyen, içeriden ve dışarıdan düşmanlarla çevrilidir! Hâl böyle olunca da vatan aşkı ile kavrulan, imânıyla yoğrulan, yurdumun vefakâr, özverili ve merhametli insanlarını daha da birbirine kaynaştırdı... Bu yolda hepsi, eş, dost, ana, baba, kardeş oldular birbirlerine! Şimdi siz gelin de böyle bir vatanı yok edeceğinizi düşünün! Aklınıza şaşarım..! Ve "yırtarım dağları, enginlere sığmam taşarım!" Mazlumun, çaresizin derdini kendine dert bilmiş bu insanları, şu vatanı yok etme cüretinde bulunurken, sahi bunlar hiç düşünmedi mi? Kürt kızı Ayşe'nin , Lâz uşağı Dursun'a gelin gittiğini. Ege'de zeytin bağlarında salıncak kuran Cemile'nin büyüyünce, Dadaşımın gönlüne baş tacı olduğunu. Hiç düşünmediler mi sahi? Birbirine her kökenden bağlanmış bu insanların, Halay'dan sonra Horon tepip, ardı sıra göz göze Mengi oynadıklarını... Ah gafiller! Hakikaten gafil avlandınız! Şimdi oturun ... üstüne de, bu vatanı seyrân eyleyin!