Ahmet DEMİRKAYA

Tarih: 02.01.2022 16:25

Var Mısınız?

Facebook Twitter Linked-in

 

Sancılı şekilde gelen 2021 sıkıntılı bir şekilde de gitti. 2022’de zamlarla öperek karşıladı bizleri. Ak partide sancılı bir şekilde gelmiş iktidara sıkıntılı bir şekilde gidecek gibi görünüyor. Başka bir ifadeyle, kendisinden sonra gelecek partilere enkaz edebiyatlı bir ülke bırakacak anlaşılan. Üzerimize çılgınca yağan zamlar bunların ayak sesleri olsa gerek.

Muhalefetin eline de altın tepsili fırsat sunulmuş olacak ki mal bulmuş mağribi gibi iki de bir sandık da sandık diye naralar atıyorlar. Öyle ki, ekonominin muslukları ellerindeymiş gibi zamları geri çekeceklerini, dolar üzerinden maaş belirleyecekleri gibi çok uç noktada vaatler veriyorlar. Ne hikmetse yine de tek çareyi sandığı milletin önüne koymakta görüyorlar. Keramet sandıkta olsaydı doksan yılda bu ülke süper güç olurdu.

Sistemin görünmeyen ayaklarını bir kenara bırakıyorum, görünürdeki ikinci ayak biz vatandaşların güç savaşlarındaki rolü burada çok önem arz ediyor. Görüyorsunuz ya, iktidar partisi “vatandaşımız, milletimiz” deyip duruyor iktidarını daim kılması için. Muhalefetin de sandık sandık demesi biz vatandaşları işaret ediyor.  E o zaman top bizde ise maça başlayalım artık.

Şaka şaka! Koskoca kelli felli para baronları siyasetçilere bırakmadıkları ülke yönetimini bize mi bırakacaklar sanıyorsunuz. Biz onlar için sadece potansiyel oy deposuyuz, bunun haricinde bir hiçiz biz vatandaşlar. Paranın gözü kör olsun, o kimdeyse güç onda oluyor züğürt yerine koydukları bizler de çenemizi yoruyoruz alın terimizin karşılığını alabilmek için. Allah’tan sistemin adı demokrasi, ya olmasaydı?

Bir şey değişemeyecekti hiç şüphesiz. Zira değişimi biz vatandaşlar kendimiz istememiz gerekir. Birilerinin lütfuyla yapılan değişiklik onların dümen suyuna girmek olur, bizde değişen bir şey olmaz. Vatandaşlar olarak tarif ettikleri demokrasinin bize bakan yönünü keşfetmemiz, oradaki haklarımızı sonuna kadar kullanmamız gerekiyor. 

Ak partinin bu ülkeye yaptığı en büyük kötülük insanları rahata alıştırmış olması. Öyle ki! Zam zam diye iniliyoruz ama lüksümüzden en ufak taviz vermiyoruz. 20 kuruş, 50 kuruş zam gelecek diye akaryakıt istasyonlarında metrelerce kuyruk oluşturuyoruz. Gelecek zamdan etkilenmeyim diyor, oysa bu kuyruklar para baronlarının iştahını kabartıyor farkında değiller. Siz 50 kuruşu düşünürken onlar milyarları cukka ediyorlar. 

Vatandaş cephesinden sadece bir örnek bu akaryakıt olayı. Geçen hafta köy yolunda uğradığım gross market vardı. Yeğenimi beklerken ben de fiyatlara bir bakayım dedim. Yılbaşı haftasına giriliyor olmasından olsa gerek fiyatlar uçmuş gidiyor.  Asıl beni dehşete düşüren ise 6500 metrekarelik alanda çalışan 300 personelin en az on katı vatandaşın alışveriş için orada olması. Öyle ki, alışveriş arabalarının hınca hınç dolu olması bir yana kasaların önündeki kuyrukta akıl alır gibi değil. Hani zamlar cep yakıyordu? Patron olsam bende ellerimi ovuştururdum çoktan.

Hani zam yağmurundan şikayet ediyordunuz, çok acil ihtiyaçlar mı bu aldıklarınız? Sadece zorunlu ihtiyaçları alarak para baronlarına ders vermek niye demokratik hak olarak uygulanmaz? Onlar vatandaşa her türlü ayarı verirken vatandaş niçin ayar vermeyi düşünmez? 

Lüks harcamalarını kısmak bu kadar mı hayatımızı alt üst eder anlaşılır gibi değil. Hadi bizde tüketmeme hakkını kullanalım da biraz da onlar düşünsün, iyi olmaz mı? Var mısınız onlar da zamları geri çekene kadar zaruri ihtiyaçlar dışında harcamaları kısmaya? Ölmezsiniz, ölmeyiz korkmaya gerek yok. Biz ekmeğimizi alalım incik cincik boncuk ellerinde kalsın, ne kaybedersiniz? Mecbur kalmadıkça araçlarınızı kullanmayın, ne kaybedersiniz? Emin olun onlar da kaybetmeye başlayınca geri adım atacaklar. Atmazlar mı diyorsunuz, o zaman da biz başka demokratik yollar ararız. Sandık da dahil bütün vatandaşlık haklarımızı askıya alırız. Biz varsak onlar var, bunu unutmayın. 

Haydi kalın sağlıcakla, selam ve dua ile…

 

Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —
G-GBGQR9HF6V