Bu konu İslam âleminin kanayan yarası olmasına rağmen çok fazla dile getirilemeyen bir konu. Getirilemeyen dedim zira buna karşı çıkıp ortalığı velveleye veren, hatta din adına katli vaciptir diye fetva verenler bile çıkabilir. Onun için de kimsenin cesaret edip yazmadığı bir konu aynı zamanda. Biz de yağlı urganı boynumuza geçirip yazmaya karar vermiş değiliz elbet. Velev ki ucunda yağlı urgan olsun bunun yazılması, hem insanlık hem de İslam âlemi aydınlatılmalı. Bir yerden başlamalı diyorum artık bu yakıcı ve yıkıcı faaliyetlerin kaynağı.
Uydurma hadislerin olduğu konusunda bilgi sahibiydim ancak elimde özellikle Türkçe yazılmış her hangi bir kaynak olmadığından, tabi Arapça bilgimizde olmadığı için delilleriyle sunamama endişesiyle de yazamadık bu konuyu. Malumunuz geçenler de Ankara’da sahaflar çarşısından dört adet kitap aldığımız 'Tolsytoy’la ilgili yazımızda bahsetmiştik. İşte o dört kitaptan biri de ilk baskısı 2003’de Etüt yayınları (Samsun) arasında çıkan Prof. Dr. Sadık Cihan hocanın 'Uydurma Hadislerin ortaya çıkışında zındıkların rolü' adlı kitabı idi. 1994-1997 yılları arasında O.M.Ü İlahiyat fakültesi dekanlığı da yapmış olan Sadık hoca 2001 yılında da emekli olup Ankara’ya yerleşmiş ama kendisini hiç tanımam. İlk defa da bu kitapla tanımış olduk.
İslam tarihinde ilk hadis derleyicisi olarak İmam Buhari’nin adı ön plana çıkmaktadır. Buhari’nin muhtasar bir çok hadis kitabını okudum ve çok da istifade ettim. En önemlisi de kendisinin hadis konusundaki açıklamaları. Buhari hadisleri; Sahih, Mürsel, Mevzu kategorilere ayırmış, uydurma hadis sınıfına giren 'Mevzu' hadislerden 60 bin kadarının içinden ayıklayarak 7 bini kadarını kitabına aldığını yazmaktadır. Bunun gibi diğer hadis âlimleri de aynı metotla hadis tasnifleri yapmışlardır. Tabi ki Peygamber efendimizin hadislerini toplu olarak inkâr edecek değiliz ancak ne var ki bizim gibi mukallit olan Müslümanlara yol gösterici olarak da bu işin uzmanı olan, bu işin eğitimini alıp ihtisas yapan hocaların ciddi çalışmalar yapıp bütün İslam coğrafyasının ortak nokta da buluşacağı zemin hazırlanmalı diye düşünüyoruz.
Belki Sadık hoca bunun başlangıcını yapmış olabilir ama arkası gelmeli kanaatindeyiz. Ben şahsen kitabı okuyunca şok oldum. Müslümanlar arasında hadis diye dolaşıp amel işlenen bu metinler gerçekten dehşet verici. Hele ki günümüz meselelerine baktıkça bunun elzem olduğu bir gerçek. Doğruları anlatılsa belki bugün 1,7 milyar İslam âlemi içerisinde bu uydurma hadisleri savunacakların sayısı bir elin parmaklarını geçemeyecek kadar az olacaktır. Zira FETÖ gibi IŞİD gibi marjinal örgütlerin dayandıkları kaynakların başında bu uydurma hadislerin geldiği de aşikar. Bunların dışındaki büyük kitlenin Kur’an ışığında Rasullah’ın (SAV) sancağı altında toplanacağı da bir o kadar hakikattir.
Haydi kalın sağlıcakla, selam ve dua ile…