Ahmet DEMİRKAYA

Tarih: 16.04.2020 00:56

Tercihlerimiz Sorumluluğumuz

Facebook Twitter Linked-in

Bin yıllık devlet geleneği olan bir milletiz. Bu süreçte illa ki kötü yönetimlerde sergilenmiştir. Ancak ne var ki içinde başımızı soktuğumuz, çoluk çocuğumuzla yaşamaya çalıştığımız bir vatanın olması da çok büyük bir nimet. 

Her dönemin artıları eksileri olmasına karşın son yüz yılımızın en önemli özelliği hileli de olsa yöneticiyi seçme tercih haklarının olması. Bu toplumsal bir hak olup bütün bireylerin ortak tercihidir de aynı zamanda.

Buraya kadar eyvallah da bundan sonrası yöneticilerin sorumluluğu demek başı sıkıştığı her fırsatta yöneticileri topa tutmakta ahlaki bir davranış değil.

Tabi ki seçtiğiniz yöneticiyi eleştirme hakkınız var ancak şuna da dikkat edilmeli, eleştirdiğiniz konu tercih ettiğiniz ve fakat karşılanmayan bir konu mu, yoksa yöneticinin sorumluluğunda olmayan bir tercih mi?

Öyle ya hiçbir devlet bütün vatandaşlarının tercihini tek tek bilip ona göre sorumluluk almaz, alamaz. Tercihlerimizin çoğunun sorumlusu da bizleriz. Bu unutulmamalı.

Hayatımızı birlikte geçireceğimiz eşleri seçmek bizim tercimiz sorumluluğu da bize ait. Devletin sorumluluğu bunu kayıt altına almak. Anlaşamayıp ayrılmaya karar vermekte bizim tercihimiz, sonuçları da bizim sorumluluğumuzda, devlette tercihimizi kolaylaştırmak için gerekli sorumluluğu alır.

Çocuk yapmak bizim tercihimiz ve onu topluma kazandırana kadar geçen süredeki sorumluluk bize ait. Devlette bunun alt yapısını sağlayarak sorumluluğunu yerine getirir.

Buradan sonrası hepimizi ilgilendiriyor. Bütün aileler çocuklarının iyi bir eğitim almasını istiyor. Fakat herkes aynı ilgiyi gösteremiyor. İyi bir eğitim tercihinin sorumluluğu da iyi olması gerekiyor ki iyi bir yerlere gelebilsin. 

Burada devletin eğitim sistemindeki zafiyeti bahane edip iyi bir eğitim tercihinin sorumluluğunu yerine getirmediği eleştirisini göz ardı edemeyiz. Ancak, burada sorun tercihimizi nasıl kullandığımız devletin sorumluluğu kadar önemli.

Sokakta karşılaştığım bir çok genç bu hükümet şunu yapsaydı ben iyi bir okul bitirirdim, devlet şunu yapsaydı daha iyi yerlere gelirdim gibi serzenişler işitiyorum. Aslında bunların çoğunun daha ilk okuldayken yanlış yönelimler ve yanlış tercihlerin sonucu olduğunu göremedikleri için kabullenemiyorlar.

Şunun altını önemle çizmek gerekir ki her dönemde eğitimde zorluklar yaşandı. Bizler de kolayla gelmedik bu günlere. Bugünün okumuş, üniversite bitirmiş ve yöneticiliğe kadar gelmiş insanların çoğu ya babası işçi, ya ailesi çiftçi çocuğu. Kim bilir çoğunun da mesleği tercih ettiği alanlar değildir. Benim tanıdığım bir sürü arkadaşım var bu anlamda.

Sonuç olarak yanlış tercihlerimizdeki sorumluluğumuzun örneklerini çoğalta biliriz ama eleştirilerde ne kadarı bizim tercihimiz ne kadarı devletin sorumluluğu olduğunu iyi ayırt edersek sonuç alırız. Yoksa laklakla geçen bir ömrün hesabını bireysel olarak vermeye illa ki gideceğiz öbür tarafa. Üstelik karşımızda suçlayacak kimseyi de bulamayacağız.

Not : Bu arada ben bu yazı ile meşgulken eşim bizim aileden birini görüntülü aramış. Konuşayım diye de telefonu bana getirmiş. Yazıya ara verip konuşayım dedim karşımdaki gözünü tv den ayırmadan sözde benimle konuşuyor. İçimden kızdım, nerede bu devlet diye. Yazının özeti bu olsa gerek..

 

Haydi kalın sağlıcakla, selam ve dua ile…



 


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —
G-GBGQR9HF6V