Ahmet DEMİRKAYA

Tarih: 08.12.2020 17:51

Suriye’de Kadın Olmak

Facebook Twitter Linked-in

Aslında başlığı İslam dünyasında kadın olmak diye atmak lazımdı belki. Çünkü hepsi aynı yanlış kaynaklardan beslendiklerine göre aynı yanlışlar orada da tezahür ediyor olmalı. Lakin Suriye’deki iç savaştan dolayı ülkemizde bulunan Suriyelileri de bunu daha net gördüğüm için onlar üzerinden bu yanlışa dikkat çekmek istediğimden başlık böyle oldu.

Bu yazıda bazı Atatürk düşmanlarını üzeceğimi baştan söyleyeyim. Sahte Atatürkçülerin bazıları da “oh olsun” çekerken bazıları da sevinebilir, sıkıntı yok. Önemli olan yanlışa yanlış diyebilmek, doğruları takdir etmek.

Atatürk, medeni kanunla tek eşliliği meşrulaştırması Türk kadınına en büyük iyiliği yapmış, iyi de yapmış. Bu aynı zamanda Rabbimizin de emri olduğu gibi fıtrata, vicdana, insafa ve de hayatın akışına en uygun toplumsal bir ihtiyaç. Karşıt görüşlüler hemen şu tezi savunabilir, bir tane resmi nikahlı eş on tane dost tutup zina etmek daha mı iyi? Yanlış başka bir yanlışla düzelmez.

Müşrik Mekke’de kadının durumu tamda böyleydi zaten. Onun için de kız çocuklarını diri diri gömüyorlardı kötü kadın olmasın anlayışıyla. Üstelik günümüzdeki metres mantığıyla değil canı isteyen erkek gidip işini görebiliyordu evlerinde ikinci onuncu eşleri olmasına rağmen. Kur’an özel durumlarda bir ikinci, üçüncüye müsaade ediyor fakat asıl olanın tek evlilik olduğunu emrediyor. Talak süresi ile boşanmanın önüne bir sürü engel sürerek zorlaştırmasına karşın yürümeyen evlilikler için bunu da bir hak olarak görüyordu.

Savaşta en çok mağdur olan kadınlar ve çocuklar. Ankara’da hemen hemen her Müslüman ülkeden savaşın veya iç karışıklığın mağdur ettiği kadın ve çocuklar var. Suriye sınır komşumuz olması sebebiyle bunlar daha çoğunluktalar. Çoğunun kocası-babası savaşta ölmüş, bazıları eşleriyle birlikte sığınmış buraya. Bazıları da ölüm korkusuyla çocuklarını alıp gelmiş. Bazıları da eş ve çocuklarını buraya bırakıp Avrupa’nın farklı ülkelerine gitmiş.

Yanlış olan ne peki? Maalesef erkekleri buralarda da doğru durmuyor. Üç talakla boşaya biliyor ya kadınlarını, gidip başka kadın buluyor. Kadınları da bunu öyle bir kanıksamış ki normal dini bir vecibe gibi karşılıyor. Nasıl olsa kendisine de başka biri talip olacak. Hepsi Arapça biliyor ya buna rağmen nikah kıymak için sözde imamları bile var. 

Bu imam bozuntusundan birini azarladım, utanmıyor musun bunu yapmaya diye bana Nisa süresi dördüncü ayeti örnek gösteriyor hazret. Sanki ayet bunlara artema gibi aç kapa emrediyor. Avrupa’ya gidenlerin çoğu orada yenisini bulunca buradakine haber gönderiyor üç talakla boşsun, üç ay evde kapalı kaldıktan sonra istediğini yapabilirsin diye. Kadının bir tanesi üç çocuğunu alıp Türkiye’ye gelmiş. İki kızı da Suriye’de evli. Kocasından 21 yıldır ayrı yaşıyorlarmış. Adam ne boşamış ne de yanına gelmiş kadının. Belli ki orada başka eşler almış. Sanki pazardan soğan patates alıyorsun.

Ey Türk kadını sizler yatıp kalkıp Atatürk’e dua edin Allah’ın size lütfettiği böyle bir hakkı size teslim ettiği için.

Haydi kalın sağlıcakla, selam ve dua ile… 

 


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —
352286612