Ülkemiz çok kritik bir o kadar da tuhaf bir süreçten geçiyor. Bu kritik süreci tuhaf ve enteresan yapan neden ise hayırcıların söylem ve eylemlerindeki çelişki.
Hayırcı HDP bu sistemi beğenmediği için yıllardır silahlı eylemlere ve teröre destek verip Kürt-Türk ayırt etmeden bu milletin anasını ağlattılar şimdi kalkmış bu sistem değişmesin, kalsın diye hayır diyecekmiş. İstiyorlar ki bu kaos ortamı devam etsin, onlarda prim yapmaya devam etsin. Breh breh..
CHP Genel Başkanı Sayın Kılıçdaroğlu, hafta sonu partilileriyle toplantı yapmış ve partililere şunları söylemiş; kapı kapı, sokak sokak dolaşıp yeni referandumu anlatmamız lazım. Yoksa çocuklarımıza bunu anlatamayız. Sanırsınız ki bu ülke babalarından kaldı ve onlardan başkası yaşamıyor bu topraklarda. Ana muhalefet olan bir partiden daha değişik argümanlar beklerdik halkın genelini tatmin edecek. Heyhat..
Bu tuhaflıklarda en çok hayret ettiğim ise Saadet Partisi oldu. Onlar da hayır diyeceklermiş amma partilileri serbest bırakıp propaganda yapmayacaklarmış. Yahu bu sistem de en çok sizin partiniz kapatılmadı mı? Rahmetli Erbakan’a iktidar yüzü göstermeyen bu sistem değil mi?
BBP sütten ağzı yanıp yoğurdu üfleyerek yeme modunda. Bundan önceki siyasi atraksiyonları partinin erimesinden başka bir işe yaramadığı gibi rahmetli Yazıcıoğlu’nun partiden adeta bütün hatırası yok edildi. Yazıcıoğlu varken parti olarak çok büyük potansiyele sahip değildi ama etkili siyaseti vardı. Şimdi ne yapacağını bilemez halde ortada kaldılar.
Biraz da iktidar kanadından bakalım mı olaylara? Hükümette yer almamasına rağmen destek veren eski Refah Partili Şevki Yılmaz da 16 Nisan tarihi için hadis bulma gayretine girmiş. Bu biz bu uydurma hadislerin tarihte çok acılarını çekip çok bedeller ödedik. Mümeyyiz akılla doğruyu yanlışı ayırt etmek varken gaybı Allah’tan başka kimsenin bilemeyeceği fani hayatımıza dair meselelerde Kur’an’ı referansı olmayan hadis türetmek her şeyden önce Peygamber efendimizin ruhaniyetine saygısızlıktır. Bir şeyi çok istiyor olmamız ne pahasına olursa olsun mutlaka gerçekleşecek diye bir şey yok. Zira neyin hayır neyin şer olduğunu da bilmiyoruz. Herkesin insanca inandığı gibi yaşayacağı bir sistem için evet demek çok mu basit kalıyor sizce? Herkesin inandığı gibi yaşayabileceği bir sisteme tabi ki evet.
Haydi kalın sağlıcakla, selam ve dua ile…
