Ruhunu şeytana satan o kadar çok insan varmış ki cennet ülkemde! Bunu anlamak için böylesi kara günler yaşamak gerekiyormuş meğer!
Yıllarca halkın önünde olan ve kendilerine yetişmiş, aydın insan profili olarak gördüğümüz yazar – çizer, şarkıcı ve oyuncu kişilerin esasında çağdaşlık ya da demokratlıktan çok uzak, birilerinin maşası olarak, ekmeğini yedikleri bu ülkeye alenen ihanet ettiklerine üzülerek görüyoruz.
Gece yatağında uyurken, kol ve ayaklarından bağlanarak şehit edilen bu toprakların vatansever evlatlarının en tabii hakkı olan yaşam hakkını elinden alan canilerin safında yer alarak, onları savunmaya geçen çapulcuları ibretle izliyoruz.
Anlı şanlı yazar bozuntularının “pkk saldırmakta haklı” başlıklı yazılarını gördükten sonra, askerlik yapmış olduğum yılları gözümün önünden geçirdim.
Bingöl’de 33 erin şehit edilmesi, Üzümlü ve Demirci Karakol baskınları, sayısız öğretmen, doktor ve diğer kamu kurumlarında çalışan memurların, işçilerin şehit edilmesi, Başbağlar katliamı, hamile Kürt kadınlarının ve bebeklerin hunharca katledilmesi. Ülkemin her köşesine konvoylarla giden asker ve polis cenazeleri. Teröre yıllarca lanet okuduk hep bir ağızdan gözümüzde yaş ve boğazımıza düğümlenen acılarla.
Bugün belli ki bir şeylerin sonuna geliyoruz. Aslında son değil bu. Bir şeylerin başlangıcı olduğuna inanıyorum.
Bizimle beraber üzülüp, ağladıklarını sandığımız, göz önünde halkın nabzını tutanlar olarak gördüklerimizin aslında boğazda yalılarda viski yudumlayan “şerefsizler” olduklarını, onların varlık sebeplerinin bu cennet vatan evlatlarının akan kanları olduklarını idrak etmeye başlıyoruz.
Bir kısım medyada canileri parlatma, şirin gösterme çabasına girişmiş kanı ve sütü bozukları birebir tanımaya başladık. İhanet çetelerinin aldıkları görevleri yerine getirirken, vatan evlatlarının zayi olmasının zerre kadar umurlarında olmadıklarını, onların yegâne işlerinin hedeflerine koydukları siyasi iktidar olduğunu irkilerek izliyoruz.
Bundan on beş yıl önce bu iktidar yoktu, başka bir anlayış vardı yönetimde. Ama akan yine bizim kanımızdı, akan yine bizim gözyaşımızdı. Bugünkü siyasi iktidar aslında bir turnusol kağıdı görevi de görmüş oldu. Dertleri bu ülkenin gelişmesi, zenginleşmesi ya da demokratik hak ve özgürlüklerde uzun yollar kat etmesi olmayanlar kabak gibi açığa çıkmış oldular.
Bu iktidarı görev başına getiren halk, yarın başka bir umut gördüğünde ona yönelir ve bugünkü yönetimde tarihte ki yerini alacaktır. Ancak bu millete kan ve gözyaşı akıtanları, canileri alçakça savunan hain ve işbirlikçilerini bir daha asla unutmayacak ve ihanetlerini kendilerine ödetecektir.