Ramazan yine buruk başlıyor. Tıpkı birkaç yıl öncesinde olduğu gibi… Tıpkı üç beş yıl, beş on yıl yahut da on-on beş yıl öncesinde olduğu gibi… Yani uzun zamanlardan beri olduğu gibi…
Belki yirmi belki de elli yıldır hatta bir asırdan beridir Ramazanlar’ımız buruk başlamıyor mu? İslam dünyası diye tabir ettiğimiz koca dünyada hangi köşede bir Müslüman ızdırabı yaşanmıyor ki? Hangi coğrafyada kanla yıkanan yüzlerce, binlerce hatta milyonlarca mümin yaşamıyor ki?
Artık neredeyse “kaderimiz bu” diyerek kabullendiğimiz bu anormal durumu, tekrar tekrar başa sarıp yaşamıyor muyuz?
Peki, Allah’ın meramı mı budur ki; biz Müslümanlar olarak bu kan revan hayatlar içinden bir türlü sıyrılamıyoruz. Her yanımızda tüten öfke ve cinnet dumanlarının sorumlusunu nerede aramamız gerekiyor? Allah’ın kullarına zulmetmeyeceğini bildiğimiz halde –haşa- kalkıp da O’nu mu suçlayacağız? Yoksa şöyle aynaya birkaç ay ya da birkaç yıl bakıp kendimizi mi sorgulayacağız?
Bunca ziyanın, bunca yitiğin hesabını soracak birileri yoksa eğer, o hesap bize dönmeli değil mi artık? Müslümanlar olarak şöyle derinden bir “Ne oluyoruz?” sorusunu sorma vaktimiz gelmedi mi hala? Müslüman coğrafyası olarak bilinen dünyada yaşanan onlarca kıyımın sebebini nerede arayacağız?
Bunca sorunun tek bir cevabı çıkıyor karşımıza: “Kendimizde…”
Evet, kendimizde arayacağız bu iflah olmaz yaraların yaralayıcılarını.
Kendimizde arayacağız bu bir türlü kurtulamadığımız miskinliğin karşılığını.
Kendimizde arayacağız Sudan’ın, Suriye’nin, Filistin’in, Nijer’in ya da Mısır’ın yürek yakan sancısını.
Kendimizde arayacağız daha doğmamış masumların, çaresiz bakan çocukların ve annelerin dayanılmaz kahrını.
Müslümanlar olarak bu musibetlerin, hüsranların ve kayıpların dermanını da ilacını da kendimizde arayacağız.
Bu arayış bizi silkeleyecek, hizaya sokacak ve kendimize getirecek. Ramazanlar uyuşmuş ve köhnemiş ruhlarımızı Kur’an’la diriltecek.
Ve böylece biz küllerimizden doğacağız tekraren.
Her türlü zulmü, aşağılanmayı, ezilmeyi elimizin tersiyle itecek ve sözle değil samimiyetle Allah’ın ipine sımsıkı sarılacağız.
Ancak böyle çıkacak karanlıklar aydınlığa…