"Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, müritler ve dervişler ülkesi olamaz." (Mustafa Kemal Atatürk)
Adına paralel yapı denilen operasyonlara birde bu açıdan bakın.
AK Parti'de siyaset yapıp da paralel yapı ile benim hiçbir işim olmadı diyen kişi sayısı çok ama çok azdır.
Son yazımızda paralel yapı operasyonlarını sulandırmak, muhalif olduğu kişileri saf dışı bırakmak, siyasi kariyer ve makam edinme gibi özel durumlarda rakiplerini saf dışı bırakmak için paralel adını kullandıklarını yazmıştık.
Bu duruma ise biz pas paralel adını koymuştuk.
Bu durumun sonuçlarının uzun vadede paralel yapı gibi tehlikeli olabileceğini yazdık.
Tam bu sıra 'Milli Damar Örgütü' adında bir yapıdan bahsedilmeye başladı.
Bu iddiayı ortaya atan kişi Hanefi Avcı idi.
Hanefi Avcı dışında başka biri böyle bir iddiayı gündeme taşımış olsaydı 'acaba' diye soru işareti koyabilirdik.
Avcı konu ile ilgili olarak savcılığa başvuruda bulunmuş olup konunun araştırılması için resmi başvuru yapmıştır.
Başvuru ardında ülkemizin genel yapısı olan sulandırma hemen başlamıştır.
Avcı başvurusunda örgüte üye olan kişilerin adlarını kapalı bir zarf içinde savcıya teslim ettiğini söylemekte.
Örgütün amacının paralel yapı operasyonları ile boşaltılan yerlere kendi yandaşlarını yerleştirme, buna karşı çıkanları ise paralelci yaftası ile devre dışı bırakmak olduğunu söylüyor.
Fakat bilgiler bir gazetede yayımlanınca ortalık bir anda karıştı.
Konu çok sıcak henüz taraflar tatmin edici açıklamalarda bulunmadılar.
Konunun çok yakından takipçisi olup sizlerle paylaşmaya devam edeceğiz.
Sonuç olarak Mustafa Kemal Atatürk’ün yazımızın başında yazmış olduğumuz sözü bir kez daha iyi okunmalıdır.
Güçlü devletlerde güç devletin elindedir. Güçsüz devletlerde ise güç güçlülerin elindedir.
Türkiye Cumhuriyet devleti güçlü bir devlet olarak bu güç odaklarına kanunlar çerçevesinde gerekli cezayı verecektir diye umut ediyoruz.
Mustafa YILMAZ