Boşuna değil, duygusal bir millet olduğumuz tespiti.
İyi de gerçekler ne olacak?
Gerçekleri konuşamaz mıyız?
Bilimsel, tarihi gerçekler üzerine bir tespit yapıp, onun üzerine yorum
yapamaz mıyız?
Rus edebiyatı üzerine bir yazı yazmıştım, inanın çok beğeni ve yorum
geldi.
Okuyanlara, yorum yapanlara çok teşekkür ederim.
Çoğu yorumlar benim tespitlerime paraleldi.
Bazı yorumlarda ise ülkemizde de çok iyi yazarlar olduğu yazılmış; Rus
edebiyatçılardan da iyiler, denmiş.
Kağıda yazılmış tüm edebi eserler çok değerlidir.
Kimin yazdığının da bir önemi yoktur.
Osmanlı üç kıtaya hükmetmiş bir imparatorluktu.
Dönemin en gelişmiş ve güçlü devletiydi.
Osmanlıdan habersiz kuş uçmazdı.
Yeryüzünün sahibiydi.
Kim buna hayır, öyle değildi diyebilir?
Veya başka bir şey söyleyebilir?
İnkar edilemez, tarihsel bir gerçektir.
Bugün neyi konuşuyoruz; Çin’in teknolojideki başarısını, dünya devi
olmasını.
Adamlar şoförsüz taksi, tır yapmışlar; Avrupa ülkelerinin ürettiği
markalı ürünlerin daha kalitelisini yaparak, tüm dünya piyasasını ele
geçirmişler.
ABD, Çin’i rakip görerek, bu ilerleyişi durdurmak için inanılmaz
oranlarda gümrük vergileri koydu.
İktidar yarışını kim kazanacak, tüm dünya onu izlemekte…
Çin’in bu ilerleyişini konuşmak, Çin devletini övmek anlamına mı
gelir?
Demokrasi konusunda Avrupa ülkelerini konu edinmek, bu konuda
çok iyiler, demek; o ülkelere övgü müdür?
Siz de biliyorsunuz 1900’lü yıllarda Avrupa’da, Rusya’da edebiyatta
nirvana yaşanıyor.
Avrupa’da, Rusya’da edebiyat alanında nirvana yaşanırken;
Osmanlı’da edebiyat sözlü ilerliyor, şiir üzerinden gidiyor; yazıma
daha geçilmemiş.
Osmanlının son dönemlerinde Namık Kemal, Şinasi edebi eserler
yazmaya başlıyor.
Edebiyatın ilk eserleri…
Cumhuriyetin ilanı, Latin harflerinin kabulü ve 1920’lerden başlayan
yeni bir süreç…
Yüz yıllık bir geçmiş…
Demem odur ki; edebiyat bizde biraz geç başladı.
Edebiyat deyip geçmeyin, doğması, olgunlaşması, ürün vermesi bir
zaman ister.
He deyince olacak işler, değildir.
İyilere iyi demek zor olmasa gerek…
Her ülkenin iyileri mutlaka olacak…
Olması gereken, bunun tespitini yapabilmek, bunu ifade edebilmek…
Tabii ki ülkemizde güzel şeyler olsun isteriz.
Her olumlu gelişme ülkemiz insanı için…
Kim ülkesi için en güzelini, en iyisini istemez ki?
Bu tespitleri yapmak; biz neredeyiz, neyi daha iyi yapabiliriz. Onun
kaygısı, onun derdi, tasasıdır.
Daha iyi olmak tüm çabamız.
Neden böyleyiz?
Bir yerden başlamak gerek…
Evrensel doğrular ve gerçekler üzerinde bir yaşam var etmek
zorundayız.
Var olan medeni değerleri benimseyip, o değerleri hayata geçirmeli,
çağdaş, demokrat bir ülke insanı olmalıyız.
Neden böyleyiz?
Sorusu, artık gerilerde kalsın…
Böyle devam etmesin…