Dünkü yazımızda kulluk etmekle alakalı paylaşımlar yapmıştık. Bugünde namaz kılmakla alakalı paylaşım yapacağız inşallah.
Evvela şunu belirtelim Rabbimiz birkaç ayeti kerime amel-i Salihlerden bahseder. Yani ameli salih demek , güzel, faydalı, iyi iş demektir. Tabi ibadet yönünde yapılan her iyilik her güzel hareket ameli salih diye adlandırılır.
Ama Amel-i Salih’in başı tabi ki namazdır. Rabbimiz bir ayeti kerime şöyle buyurur; ‘O iman edenler ve iyi işler yapanlar, namazlarını kılanlar zekatlarını verenler’ diye buyurmuştur. Bakınız iman edenler ve iyi işler yapanlar buyurduktan sonra ilk olarak namaz ifadesi gelmiştir. Namazını kılanlar ibaresi ile…
Aslında öyle bir zamandayız ki, maalesef namaz unutulmuş sadece ihtiyarların kılması gerektiği izlenimi oluşturulmuş, gençken namaz kılmak sanki utanç vericiymiş gibi illa da gençliğimi yaşıyım da ilerde kılarım anlayışı beyinlerimizi işgal etmiş.
Halbuki böyle düşünür mü Müslüman? Bak Rabbimiz bize neler sunmuş hani Rahman süresinde buyurduğu gibi ‘’Siz Rabbinizin hangi nimetini inkar edebilirsiniz ki? ‘’ Evet bize o kadar nimet vermiş ki hangi birini inkar edebiliriz?
Sadece cumadan cumaya giderek veya Ramazan’da oruç tutarak mı 365 günün keyfini, bedelini ödüyoruz? Oysa kalplerin Allah’ı anması, onunla olması, gönüllerin alına konup öylece secdeye gitmesi ve Subhane Rabbiye'l-ala diyerek dilden ve gönülden Rabbine niyazda bulunmasından daha güzel ne vardırki?
Hangi nimet bundan daha efdal olabilir? İlahi huzurda kıyamda durarak, kıraat ile tesbih ederek, rükûu ile saygısını gösterip secde ile sevgiliyi kucaklamak kadar tatlı ne olabilir ki? Peki o zaman gönüle Rabbimizi koyup ya Rab sana geldim huzurundayım verdiğin onca nimetin vefasızlığını, nankörlüğünü bir kenara bırakıp affına ve rahmet tecelline sığınıp sana kucak açtım, el açtım divanına durdum deyip ona bir bedene ruhunu sığdırıp ey sevgili Subhane Rabbiye'l-ala demekten bizi alıkoyan ne?
Nasıl Müslümanız ki hala namazlarımız yok veya eksik. Nasıl Müslümanız ki hala dünyevi hayatın peşinde koşmaktan Allah demeye ve onun ayetlerini okumaya vaktimiz yok. Nasıl Müslümanız ki Namaz gövdede baş gibidir hadisini unutup başsız gezebiliyoruz?
Namaz insanı kötülüklerden alıkoyarken biz neyle avunuyoruz? Namaz Müslümanın ağız ve gönül tadıyken biz hangi tatla teselli buluyoruz? Namaz insanın günahlarını dökerken biz hangi günahları yükleniyoruz? Namaz kılmayan Rabbini kızdırırken kimi sevindiriyor? Cennetin anahtarı namazken biz terk ederek neyin anahtarını alıyoruz? Namaz müminler için şifa iken biz hangi hastalıkta kıvranıyoruz?
Nedir bu masiva ve dünya dertleri? Hiç namazsızlıkla, İslamsızlıkla, günahlarımızla dertlendik mi? İşte ne demişler derdi dünya olanın dünya kadar derdi olur. Emin olun ki ne derdi biter ne tasası nede bir araya gelir iki yakası.
Ya Rab bizi namazla dirilt, diriliş nasip et amin.