Dostlarınızı sık sık ziyarete gider misiniz? Bende öyle, vakit buldukça giderim işte. Ha bazen de işimiz düşer, mecbur gideriz. Sonra günlük planlarımız arasına yazarız ‘Ali’lere gidilecek’, ‘ Ayşe’lerle çay içilecek’ falan filan. Peki hiç, bir tepedeki yüzyıllık ağacı ziyarete gittiniz mi veya henüz daha bu sabah açan bir laleyi görmeye. Gitmiş olabilirsiniz. Peki bunu günlük planlarınız arasına da yazar mısınız? Mesela ‘ Bugün tepedeki çiçekleri saymaya gideceğim’
Yukarıda yazdığım şeyler komik mi sizce? Bence değil…
Belki de hemen herkes kabir ziyaretlerine gitmiştir. Kabirlere ziyarete gittiğinizde bir dostunuzu ziyarete gidiyor gibi mi gidersiniz? Hayır mı? Ama neden?
Çocuklar.. Bir tek onlar belki de.
Bir gün öğrencim bana dedi ki:
-Bayramda dedemi ziyarete gittik.
-Deden nerede oturuyor.
-Mezarda.
-Elini öptün mü?
-Üstü örtülüydü.
Bir gün dedenizin mezarını ziyarete gidince onun elini öper gibi toprağına bir buse kondurun. Tıpkı karşınızda duruyor gibi. Onunla konuşun. Sonra gözleriniz uzaklara gitsin. Birazcık ağlayın işte. Çocuklar gibi olun kısaca.
Not: Önümüzdeki Pazartesi akşamı 20:30 da Mikail Adıgüzel’in hazırlayıp sunduğu Şiir Dünyası programına yine gazetemiz yazarlarından eğitimci yazar Musa Yaşaroğlu konuk olacaktır. Batıyakasıtv ekranlarında sizleri bekliyor olacağız.