Dün akşam yeğenim Halis Cahit Kurutlu’nun yapımcılığını üstlendiği “Mahrem” adlı mini dizinin ilkini
izledik. Bu akşam ikinci ve sanırım sonuncusu da olan bölümünü de nasipse izleyeceğiz TRT 1 ekranlarından.
İkincisinde neler izleyeceğiz şimdilik bilmiyoruz ama ilki insanlık adına dehşet vericiydi. Bu dehşetin siyasi boyutu var, dini boyutu var ahlaki boyutu diz boyu.
Bu nasıl gizem bu nasıl gizlenme ki hiç kimsenin gözü görmemiş, görememiş. Bunun sebebi içinde yaşadığımız mevcut siyasal sistem mi, en çok etkili oldukları dini alandaki yanlışlıklar mı yoksa menfaatin, çıkarcılığın,daha rahat dünya hayatı sürmenin duygusallığı ile ahlaki değerlerin yerle yeksan edildiği durumlar mı hepsi sorgulanmalı. Yoksa bu kanlı örgütün yerini alacak başka oluşumların var olması kaçınılmaz ki belki de pusuda bekliyorlar.
Siyasi olarak rahmetli Erbakan hocanın bunlar hakkında uyarılarının olduğu vidolar 15 Temmuz darbe
girişiminden sonra piyasaya sevk edildi. Ben de milli görüş içerisinden gelen biri olarak bu vidoların çoğunu izledim ama açık açık bunlardan bahsettiği anlaşılır gibi değil. Kaldı ki o uyarılarda çocuklarınızı bunların okullarına, dershanelerine göndermeyin denmesine rağmen kendi partililerinin çoğunun organik ilişkilerinin darbe girişiminden sonra ortaya çıkması da hayli ilginç.
Çoğu nurcu grupların Erbakan hocayı açık, net ve şiddetli bir şekilde eleştirmelerine rağmen. Hatta 28
şubat post modern darbesinin sebebinin de Erbakan olduğunu bu nurcu gruplar her yerde dillendirmelerine rağmen.
İşin siyasi ayağı gerçekten çok karmaşık. Her birini yazmaya kalksak sayfalar dolusu kitap olur. Zaten
yazanlar da çıktı, isteyen alıp okuyabilir. Tabi tarafsız ve objektif olarak yazdılarsa ki bu mümkün değil. Hiç kimse eline geçirdiği fırsatları o kadar kolay harcamaz.
Zaten fetö örgütünün bu kadar tabana yayılmasının sebebi de bu insani zafiyeti kullanarak güçlü olmaktı.Din, gücü eline geçirmek ve uzun süre elde tutmak için kullanılan bir objedir bunların gözünde.Yukarıda da değindiğimiz gibi bu siyasi atmosferde bu örgütün yerini alabilecek oluşumlar halen mevcut.
Bunların hemen hemen hepsi de dini yaşamak için değil kullanmak için elverişli getirme çabası içindeler. Bu açıdan filmi önemsiyorum. İki şeye dikkat edin. Bu adamlar insanları gerçekten dine mi çağırıyorlar yoksa kendilerine mi? İkincisi dininizi kaynağından öğrenmeye gayret edin. Sizde göreceksiniz ki hemen hepsi bizim tarikata gel, bizim cemaate gel, bizim hizmete gel
kurtulursun çağrısı yapacaklar. Sizde farkında olmadan fetövari örgütlerin değirmenine su taşımış olacaksınız.
Bununla da kalsa iyi. Din öğreniyorum diye Kur’an dan habersiz şirkin bataklığında bunların kötü emelleri uğruna ahiretinizi de berbat edersiniz. Onlar sizi çok iyi izler siz de iyi izlemeye devam.
Yazının sonunda şunu da soralım. Bu yasa dışı illegal örgütler insanlar ve toplum üzerinde bu kadar etkili olabiliyorken devlet veya onu yönetenler niçin bu kadar etkili değiller?
Haydi kalın sağlıcakla, selam ve dua ile..