Ahmet DEMİRKAYA

Tarih: 04.11.2020 21:35

Kendimi Dinliyorum

Facebook Twitter Linked-in

Canımı sıkan bazı olaylardan dolayı bir süredir yazı gönderemiyordum gazeteye. Sadece yazılar değil birçok işi yapmaktan kendimi azat ettim adeta. Hiçbir iş yapmayı da canım istemedi işin açıkçası. Hal böyle olunca gündemden de sahalardan da biraz uzak kaldım.

Dün sabah namazı sonrası gazeteye bir göz atayım istedim. Baktım ki en son 14 Ekimde göndermişim yazıyı. Benim hemen ardımdan Hasan Kamiloğlu’nun yazı yer almış akşam sularında. Son yazı ise Bedrettin Naim Aslan’ın “dünya dönüyor” yazı yer almış 16 Ekimde.

Buruk bir hüzün yaşadığımı söyleyebilirim. Marmara Gazetesi'nde ilk yazım 5 Ağustos 2015 görünüyor yazı arşivinde. Zaten o yazıda da Erhan bey kardeşimle 10 yıl öncesine dayanan bir yol arkadaşlığımız olduğunu yazmışım gazetecilik camiasında. Gazetenin de bizden önce bir geçmişi var. Tabi bizim de Erhan beyle tanışmadan önce yazdığımız gazeteler vardı. Gazetecilik benim ikinci yan anadal mesleğim. Gazeteciliğe sonradan alaylı olarak girsem de gazeteyle ilişkim çocukluk yıllarımdan beri hep oldu. 

Girdiğim her yere artı değer katmayı seven ve bu amaç uğruna gecesini gündüzüne katan birisiyim. Tabi ki emek verdiğim gazete de köşemin böyle boş kalmasına hüzünlenirim. Gazete sadece haberler ve iş ilanları için okunmamalı. Gazetenin asıl kimliği fikirleri ve fikir yazılarıdır. Demek ki biz bunu sağlayamamışız. 

Girdiğimiz her yere değer katarız da her yere giremeyiz biz yerel yazarlar. Girmeye kalktığınız da sorarlar adama “sen kimsin” diye. Gazete de yazılarınızın yayınlanması toplumda gazeteci olduğunuza yeterli kanaat edilmiyor. Bir de kimliğiniz olması gerekiyor özellikle sahada bilgi toplamak için.

Ben konuyu gazetemizin sahibi Serap Çakır hanıma ilettim. Bunun mümkün olduğunu, Gebze Gazeteciler Cemiyeti'nden alabileceğimi söyledi. Cemiyet başkanımız adaşım Ahmet Oğuz kardeşimi aradım. Yönetim kurulunda görüşüp beni bilgilendireceğini söyledi. Kendisinden cevap bekliyorum. 

Öyle ya Türkiye’nin kalbi İstanbul da atsa da başkenti ve merkezi Ankara. Türkiye’nin yönetim merkezinden haber yazılarını sağlıklı bir şekilde okuyuculara aktara bilmemiz için bir yerlere girmeniz gerekiyor. Her ne kadar siyasetten uzak dursam da Ankara’nın nabzını yakından takip edip okuyucuya ulaştırmak gerekiyor. Benim için önemli olan İnternet Gazeteciliği'nin popüler olduğu günümüzde yerel bir gazete olsak dahi interaktif olarak herkesin ulaşabildiği okunur bir gazete haline gelmesi. Yoksa gazete öyle ya da böyle çıkıyor.

Haydi kalın sağlıcakla, selam ve dua ile…


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —
G-GBGQR9HF6V