Ahmet DEMİRKAYA

Tarih: 17.08.2017 15:20

Kandırılma sendromu

Facebook Twitter Linked-in

Fetö’nün 17/25 Aralık kakışmasının ardından Erdoğan “kandırıldık” demişti. O günlerde dillerine pelesenk edenler bayağı bir propaganda yaptılar. Aradan bunca zaman geçmesine rağmen mal bulmuş mağribi gibi halen bunu dillendirip haz alanlar var.

Bendeniz Erdoğan’ın bu sözü söylemedeki samimiyetine gönülden inananlardanım. Şimdi bu söze de balıklama dalanlar olacağını adım gibi biliyorum. Dalmakla kalmayacaklar benim ne Erdoğancılığım kalacak, ne yalakalığım kalacak, dahası yemediğim hakaret kalmayacak. Duyacaklarımın hiç birisine aldırış etmeyeceğim, çünkü haklı nedenlerim var.

Bu sendrom toplumu oluşturan katmanların zaman zaman baş vurdukları bir yöntem. Hani kibarlaştırarak da söylenilen pembe yalanlar gibi. Yalanın rengi farklı farklı renklerde olunca kandırılma tonları da ona göre beliriyor. Yani zorda kalanların çoğu zaman baş vurduğu yalanlar. Ama hiç kimse kandırıldık demiyor. Ara sıra yaptığı marifetmiş gibi nasıl da kandırdım diye böbürlenenler de var bu toplumda, bunları bilenlerde. Ama nedense hiç kimse kandırana yaptığının ayıp olduğu söylemez de kandırılanın samimiyetiyle alay eder akıllarınca. Alay edenlerin çoğu kendileri de bu yöntemlere baş vuruyor olmalarında bu kadar rahat oluyorlar galiba. Hadi sizlerin de karşılaştığı bu kandırılma sendromlarına birer örnek verelim.

Mesela vatandaşın biri hiçbir mazereti olmamasına karşın askerliğini yapmıyor, sorulunca da engelli raporum var diyor. İnandık mı, tabi ki hayır. Sadece ona kandırma zevkini tatması için fırsat verdik.

Mesela en çok kandırılmanın yaşandığı ala olan alış-verişi örnek verelim mi? İkinci el araba piyasasın bir çıkın hele. Adam sanki sıfır araba satıyormuş gibi araba hakkında öyle bilgiler veriyor ki siz de ölü arabaları neredeyse bedavaya aldığınızı zannedersiniz, ama zaten kullanım değerini çoktan bitirmiş adam size de geriye kalan hurda yığınını satar. Kandırıldınız mı evet. Ama yapacak bir şeyiniz yoktur, atı alan Üsküdar’ı çoktan geçmiştir.

Evde, işte, okulda, cadde de, sokak da, trafikte kısaca hayatımızın her alanında zorda kalındığında pembe yalanlara bandırılmış kandırma sendromlarımız mevcut. Ben aklıma gelenleri yukarıda sıraladım, sizde bir göz atın daha neler yakalayacaksınız bakın görün. Hal böyleyken kimsenin kimseyi kandırmadığı bir toplumda yaşıyormuş gibi içerde ve dışarıda bu ülke için mücadele veren bir devlet adamını sırf siyaset yapma adına, sırf muhalefet olsun diye bu denli tahkir etmeyi doğru bulmadığım gibi hiç kimsenin kandırıldığı gerçeğini dillendirme cesareti göstermezken sayın Cumhurbaşkanının “kandırıldık” söz tabi ki bana samimi geliyor.

Haydi kalın sağlıcakla, selam ve dua ile….

 


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —
352286612