Yalnız taş duvar olmaz. Kısacık bir atasözü ama doldur doldurabilirsen içini. Ben hem bir teşekkür için ve hem de halkımızı biraz daha duyarlı olmaya davet için kullanıyorum bu gün. Suya sabuna dokunmadan...
1 Haziran 2016 günü Vilayetler Hizmet Birliği Anaokulunda idim. Minik yavrularımız için okul idaresi tarafından tertiplenen bir bakıma yılsonu etkinliği. Özellikle hanımefendilerin el emeği yaptıkları ile katıldıkları minik bir etkinlik. Gelen malzemeler satışa sunuldu. Bir kermes havasında. Buraya kadar her şey mükemmel. Hatta okul idaresine bir öğrenci velisi olarak teşekkür ediyorum. Gelelim aynı günün akşamına.
Malum, her hanımın elinde şimdi son model telefon. O günün ayrıntılarını konuşuyorlar gruplarında. Eh bizde evli barklı adam şahit oluyoruz bazı konuşmalara. Efendim yapılan yiyecekler neden satılmış? Satılacağı neden daha önce kendilerine söylenmemiş? Hava çok sıcakmış perişan olmuşlar... Vs. Vs...
Okul yaklaşık 120 metrekare kapalı alanı olan, sabah ve öğlenci durumunda eğitim hizmeti veren, seçkin öğretmenlerin bulunduğu, 5 hizmetli personeli ile süper bir yer. Hatta iddia ediyorum, birçok özel kuruluştan daha temiz... Ve durun işte can alıcı nokta. Burada ücret sadece 80 lira. Diğer giderleri için veliden para talep edilmez. Geziler dışında. Yahu kardeşim ne olacak getirdiğin 10 adet poğaçadan 10 lira okula irad kabul edilmiş. Orada ki çocuklar kimin. Şimdi Suriyeli vatandaş için desem evindeki paspası satarsın gösteriş olsun diye. Hoş, onlara yapılana da karşı değilim ama bu okul senin benim. Üstelik grup oluşturmuş ver yansın ediyorsunuz.
Her saban 08:00 de oradayım. Okulu yalasan yeridir tabiri caiz ise. Ve inanıyorum ki bu veryansın edenlerin çoğunun evi bu kadar temiz değildir. Beni ırgalamaz tabi ki. Ama burası kamu yeri. Beytül mal. Bir avuç insan kamu hizmeti veriyor. Bu kadar hırpalamanın ne anlamı var.
Yapılan güzel şeyleri görüp teşekkür edemeyen bir toplumun ne işi var Avrupa Birliğinde. Keşke almasalar diyorum gerçi. Medeniyet sınır ötesinde bir yerler de değil ki... Medeniyet kendi içinde, sahip olduğun değerlerde... Efendim çok sıcakmış. Eeee henüz Cenab-ı Hakk ile bu konularda kimin pazarlığı olmuş ki? Ne olacaktı peki? Günler öncesinden hepinizin haberi var. Gireceksin müdür odasına. Merhaba bizim de yapabileceğimiz bir şey var mı? diyeceksin.
Gerekirse çadır temin edeceksin. Oturacaksın paşa paşa...
Yani işin bir ucundan da sen tutacaksın hanım abla...
Benden söylemesi...
