Siyasi aymazlığın ayyuka çıktığı siyasi parti Saadet Partisi fanatikleri olmaya başladı. Bendeniz de bu siyasi akımın içinde yetişmiş biri olarak belki de en zor konuştuğum anlardan bir tanesi bu olsa gerek. Aslında yazmak, konuşmak istemiyorum ama bazı arkadaşlar gerek sosyal medya üzerinden gerekse köşe yazılarında acımasız salvolarla iktidara saldırıyor. Bir siyasi parti olarak elbette ki eleştiri hakları var ancak biraz tutarlı olmak lazım, atarlı siyaset bu güne kadar bu partiye yarar sağlamamıştır.
Merhum Erbakan hocamız adil düzeni tesis için ne diyordu? Siyasetle uğraşmayan Müslümanı siyasetle uğraşan başka unsurlar yönetir. Yani siyasetteki varlık nedeni öz vatanımızda inandığımız gibi yaşamak. Sadece inandığımız gibi yaşamak mı? Aynı zamanda inancımızdan dolayı öz vatanımızda 2.-3. Sınıf vatandaş muamelesi görmemek. Eleştirilerinde sınır tanımayan genç arkadaşım yaşı itibariyle geçmişte bu zorlukları yaşamadığı için bugün rahat koltuğunda verip veriştiriyor aklınca. Neymiş efendim Fetocuları bunlar beslemiş, Bülent Arınç, Abdullatif Şener gibi daha birçok isim daha önce Milli görüş içerisinde değiller miydi? Neymiş efendim bunlar İsrail’le dost olmuşlar, Refah-Yol döneminde F-16’ların modernizasyonunun İsrail’e verildiğinden haberi yok beyimin. Neymiş efendim D-8’ler dururken tutturmuşlar AB diye, sanki D-8’lerin başındaki adamlar çok bağımsızdı da Türkiye istedi diye hareket edeceklerdi. Bu arkadaş ya siyasetten anlamıyor ya da bizden olmayan kötüdür siyaset toptancılığı yapıyor.
Gelelim bugün ki Saadet Partisi'ne, içinizde hiç mi kötü adam yok? Ben söyleyeyim mi, hem de benim gençlik dönemimden beri vardı ve olmaya da devam ediyor. AK Parti içinde kötü siyasetçi yok mu? Ben istersen onları da tek tek sayarım sana ama burada toptan siyasetten ziyade ben ülkenin ve insanımızın genel ihtiyaçlarına çözüm üreten bir iradeye bakarım. Elbette ki pirincin içinde çakıl taşı olacak. Saadet'te olduğu gibi, MHP’de olduğu gibi, CHP’de olduğu gibi velhasıl AK Parti içinde de var ve var olmaya da devam edecek. Zira ülkede sorun parti sorunu, iktidar sorunu değil sistem sorunudur. Bu sistem böyle birbirini yiyen bireyler ürettiği müddetçe de kişisel ihtiraslarımızla birbirimizi yerken sistemi kuranlar parsayı toplar yine. Genç kardeşim ben sana küçük tüyolarda vereyim mi? Şu an büyük şehirlerin çoğunda üst düzey yöneticiler milli görüşten gelme ve halen oradaki yerleri de duruyor. Ama bir de çalışanlara sor bakalım, onlar ne diyor? Ya da ben sana Refah partisi dönemindeki adil düzenden bahsedip inanan insanları başkalarının ezmesine müsaade etmeyen ama kendisi de sistemin arkasına sığınıp alın terini nasıl sömürdüklerini de anlatayım. Yok, kardeşim yok, gittiğiniz yol yol değil. Yolunuzu bulmak istiyorsanız önce inandığınız değerleri nerede kaybettiyseniz orada aramakla işe başlayın. Çamur at izi kalsın siyaseti siyaset değil, her şeyden önce yıllardır mücadelesini verdiğimiz kazanımlarında yok olmasından başka işe yaramaz. Hadi efendi ol, biraz kendine çeki düzen ver.
Haydi kalın sağlıcakla, selam ve dua ile…