Ahmet DEMİRKAYA

Tarih: 16.11.2024 22:07

Gerçeği Anlamak

Facebook Twitter Linked-in

 

 

Yüzyıllar içerisinde bu ağır yükü taşıyacak basireti gösteren insanlardan elçiler görevlendirilip sorumluluğun pratiği insanoğluna gösterilmiştir. İnsan peygamberler bu ağır yükün sorumluluğunu taşıyabilmek için de birçok ağır sınavlara tabi tutulmuş, hepsinde de çok büyük sabırlar gösterip uygulanabilirliğini insanoğluna göstermişlerdir.

 

Çoğu zaman dünya nimetleri karşısında  vıcık vıcık gevşeyen insanoğlu peygamberleri rol model olarak örnek almak yerine onları yücelterek insan üstü varlıklar gibi anlamak isteyip gerçeği çarpıtarak hakikatten uzaklaşmıştır. Üstelik yaptığı melanetlere de dini kılıflar uydurup haksızlıklarını kamufle etmişlerdir, etmeye devam etmekteler. Dini literatür de bunun adına da küfür denir.

 

Daha önce de yazdım bir kere daha hatırlatayım. Bakmayın siz bir yılı aşkın süredir İsrail’in Gazze de, birkaç aydır da Lübnan da yaptıklarına. Arkasında Amerika varmış, Avrupa varmış martavallarına. Zalimler zulümlerine önce o coğrafya da zemin hazırlayarak başladılar. En çok desteği de hazırladıkları bu kaygan zeminlerden alıyorlar. 

 

Siyasal İslamcılar marifetiyle yıllarca bu ülkenin % 99’u Müslüman diyerek gerçeğin üzerini örttüler. Allah Resülünün döneminde bile ne Mekke ne de Medine Müslümanlar bu oranda değildi. Artıları eksileriyle birlikte geçen süreçlerde bu oran hiçbir zaman % 100 olmadı. Bunlar bilindiği için de hukuki normlar buna göre belirlendi. 

 

Bu yanlış bilgilendirmeler zamanla siyasetin de malzemesi haline geldi. Şeriatla yönetilen ülke mi var sorusuna maruz kalındı. Evet, adı İslam, halkının çoğu Müslüman olan ülkeler var ve fakat ya yöneticileri İslam’dan uzak ya da halkın içinde başka din ve meşrepten olan insanlar var olduğunu soruyu soran siyasiler tarafından çok iyi biliniyordu. Bu yüzden böyle bir soru sorarak rakiplerini ters köşe yapmak istiyorlardı.

 

Bu işin bir boyutu, diğer bir boyutu ise Müslümanlara inandırılan din ne kadar İslami ölçüleri içeriyor, bu soruyu soran kaç Müslüman var dersiniz? Aman bu konulara girmeyin maazallah sizi aforoz edip dinden çıkarırlar. Peki böyle bir yetkileri var mı? Allah’ın dinin de Allah’tan başka yetkili yok tabi ki. Kırılma anı da burası, Allah adına kendini yetkili gören çok adam var bu meyanda. 

 

Geçen hafta 11 kardeş olan babamlardan en küçük amcamı toprağa verdik. Geriye bir tek halam kaldı. Allah ona hayırlı ömürler nasip etsin. Cenaze de kardeşimin damadıyla ayak üstü sohbet ederken iş döndü dolaştı ruhlara geldi. Damat “ben ruhların kabirleri etrafından dolandığına inanıyorum” dedi. Gaybi bir bilgi. Gerekçesi peygamber efendimizin kabirlere gittiğiniz de selam verin. Allah Resulü ruhların selamı aldığına dair bir bilgi vermiş mi, hayır. 

 

Selam vermekle ne kaybederiz, hiçbir şey. Mesele ruhların selamı aldığı da değil ayrıca. Ben bilginin insana olan faydasına bakarım. Kabir ziyaretleri insana bir gerçeği hatırlatmak için tavsiye edildiğine inanıyorum. Ruhların orada olup olmadığını kimse bilemez. Kaldı ki tıbbi olarak ruh hastalığıyla uğraşan bilim dalı olmasına rağmen mevtanın ruhunun nerede olduğunu onlar dahi bilemez. Çünkü onlar canlıların ruhlarıyla ilgilenir.

 

Bu o kadar önemsenecek bir durum mu, evet. Zira esas  dananın kuyruğu mevta kabre konulurken kopuyor. Hem de müthiş bir seremoni ile. Canlılar için gönderilmiş ayetler kabrin başında ölülere okunuyor. Hoca efendi sorgu melekleri geldiğine ne cevap vereceğine dair kopyayı mevtaya verirken mezarcılar, su döküp çiçek bırakanlar da ceplerini dolduruyor mevtanın yakınlarından. Anlayacağınız dünyaya gelişiniz para gidişiniz para. Kaçarı yok bunun.

 

Peki İslam’ın veya Allah Resulünün böyle bir uygulaması var mı? Elbette yok ta nereden geldi dersiniz? Her zaman söylüyorum Kur’an’ı anlayarak okumak bir ayrıcalık diye. Bazen de anlamak için gösterdiği örneklere bakarak geçmişi de taramak gerekiyor. Yani Yahudi ve Hristiyan uygulamalarına da bakmak lazım. Baksanız zaten görürsünüz İslam adına yapılan bu uygulamaların onların örnekleri olduğunu. Tabi ufak tefek rötuşlarla.

 

Güncel olduğu için cenazeden yola çıkarak bir şey anlatmaya çalıştık. Her konuda detay bir incelemeye tabi tutsanız emin olun zalimlerin zulümleri için hangi zaman ve zeminleri oluşturduklarını çok net göreceksiniz. İslam adına İslam da olmayan uygulamalarla imanların nasıl zaafa uğratıldığını göreceksiniz. Müslümanların aile birliğini, toplum bilincini nasıl tarumar ettiklerini göreceksiniz. Birbirleriyle kavgalı kardeşlerin Gazze için akıttıkları göz yaşlarının nasıl cılız ve anlamını yitirmiş olduğunu göreceksiniz. Her şeyden önemlisi Allah’ın mutlak vaadinin bizim pasif inancımızla akamete uğratılmasıyla düşman sevindirmiş olacaksınız. Buna kimsenin hakkı yok, hakikat yükünü mazlumların üzerine yüklemeye de hakkımız yok.

 

Hadi kalın sağlıcakla, selam ve dua ile...

 

 

 

 

 


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —
G-GBGQR9HF6V