15 Temmuz sonrasında ilan edilen olağanüstü hal tedbirleri çerçevesinde askeri liseler kapatıldı. Ne derece etkili olacak bilmiyorum.
Kendimize sorduk mu acaba? Bu asi askerler, askeri liseler de mi FETÖ’cü oldu, yoksa FETÖ’cü olarak mı yerleştirildiler bu okullara?
Diyanet ve milli eğitim kadrolarında en çok FETÖ terör örgütü mensubu açığa alındı. Üstelik bunlar çocuklarımızı yaz-kış değiş tokuş yaparak camide ve okullar da güya geleceğe hazırlayan insanlar.
Mesela imamlar nere de tanıyıp bu örgüte katıldılar. Veya feraset sahibi olması gereken bu kanaat önderlerine yol gösterecek akil birileri yok muydu? Muhtemelen ya bir sahnede şarkı söylüyorlardı ya da bir sette çeşitli pozisyonların çekimlerini yapıyorlardı.
15 Temmuz öncesinde yapılan resmi organizasyonlar da istiklal marşı okunurken ayağa kalkmayan savcılar, kaymakamlar vardı. Türkiye Cumhuriyeti devletinin adının değiştirilmesini, bayrağın bile şeklinin değiştirilmesini savunan gazeteciler… Savcı şuan da FETÖ mensubu olmaktan tutuklu!
Diyelim ki FETÖ mensubu olduklarını gizlediler anlaşılmadı. En azından bu devletin değişmez üniter yapısının değiştirilmesi yönünde sorgulanması ve bayrağının şeklinin ve adının değiştirilmesi tartışmasının önüne bir şekilde durulup, "Durun kardeşim siz ne saçmalıyorsunuz?" denilemez miydi?
Olağan üstü hal uygulaması nedeniyle, kadrolarında tasfiye ye hız veren kurum ve kuruluşlar da kraldan çok kralcı olan, Fetö mensubu olmadığı halde kişisel düşünceleri doğrultusunda iş akti fesh edilen bir kesim var. Sayıları az olmasına rağmen görmemezlikten gelinemeyecek kadar sayıda olan yine de.
Adalet yerini bulacaktır ama geciken adalet te adalet değildir sözünden hareketle, bu kişilerin hakları nasıl bir yol izlenerek iade edilecektir. Hatta bazıları sanal ortamda; "iş aktimin feshedilmesine üzülmüyorum. Süreç bize yafta olarak monte edildi" diyerek FETÖ'cü gibi gösterildiğinden rahatsız. İşi iade edilse bile itibarları ne olacak bu kişilerin? Ve buna sebep olanlardan sorulacak mıdır hesabı?...
Cumhurbaşkanımızın talimatı ile FETÖ mensubu olanlar devletin askeri sivil tüm kadrolarında ayıklanırken siyasi partilerde de bu süreç başladı. Yerinde bir karar. Sevgimizi her şeyden önce güvenimizi de kazanmıştır. Son sözümüz bu kraldan çok kral olanlara olacak… Kendinizi kurtarmak adına 'Yanlış iş yapmayın'
Bu sürece özellikle sendikacılarda dahil edilmelidir. Yeter artık. Un değirmenine gusülsüz su taşıyanlar da elensin…
Benden söylemesi…