Ahmet DEMİRKAYA

Tarih: 17.06.2022 13:10

Dünyalık Ayetler

Facebook Twitter Linked-in

Bizim ebeveynlerimizin yaşadığı dundan 60-70 yıl öncesine çok üzülüyorum. Din adına öğrenecekleri doğru düzgün bir kaynakları da imkânları da yoktu. Bugün bile hala güldüğüm günahlarla çevrili o komik bilgileri nereden öğrendiler onu da bilmiyorum açıkçası. Akşamları tırnak kesmek günah, sakız çiğnemek günah, iki elinin avuç içlerini bir birine yapıştırıp ellerini uyluklarının arasına alarak uyumak günah resim çektirmek günah gibi akla ziyan daha neler neler. 
Kıldıkları namazlar da okuduğu ayetlerin ne anlama geldiğini bile bilmeden namazları borç bilip yerine getirildiğinde de büyük sevaplar kazanıp cennete gideceklerine inanıyorlardı. Kendi ifadelerine göre, elemteradan aşağısını öğrendiğin zaman bütün namaz borçlarını ödemeye yetiyor da artıyordu bile. Bugün bile hala böyle düşünüp uygulayanlar var maalesef. Bu durum bizim içinde büyük sıkıntıya sebep oluyor. Zira kütüğün ağladığı hikayeye inanıyor ayetlerin anlattığı hakikatlere inanmıyorlar, inanamıyorlar. Ne de olsa yanlışın müşterisi çok doğrunun alıcısı yok.
Günümüzde çok şükür bu anlamda hem yetişmiş eleman sayısında artış var hem de internet sayesinde bu bilgilere ulaşmak kolaylaştı. Ancak ne var ki bu seferde modernitenin sağladığı imkanları kullanırken eskiyi de tamamen ret eden bir anlayış hakim olmaya başladı. Eskiler ayetlerin arkasından çalıyı dolanır gibi dolanırken yeniler batı medeniyetinin özgürlükçü hayat anlayışını merkeze alan bir din algısı oluşturmaya çalışıyorlar. Bu hengamede insanların kafaları karışırken yeni nesil dinden uzaklaşıyor. Ya ateizme ya da deizme kayıyor.
Oysa ayetler hayatı anlamak, anlamlandırmak ve yaşamak için gönderildi. Kendi mezhebimize, kendi meşrebimize, kendi siyasi görüşümüze kendi cemaat ve tarikatımıza uyan ayetler arayıp bulmak yerine ayetler ne anlatıyor, Allah Resulü ne anlamış ayetleri hayatına nasıl tatbik etmiş ona bakmak lazım. Peygamber efendimizi sevap kazanmak için gece gündüz namaz kıldığını sananlar çok büyük yanlış ve yanılgı içerisindeler. Onun derdi ayet ayet, hece hece Rabbimizin ne anlattığını anlamak için ayakları şişene kadar namaz kılıyordu. 
Evet, ahiret yurduna hazırlanıyordu ama gönderilen ayetler dünya içindi. Evet, ahiretten de bahsediyordu ama her bir ayet hayatı nasıl düzenlemesi gerektiğini de anlatıyor. İlmek ilmek hayatı dokuyordu Rabbinin istediği gibi. Onun devlet kurma diye hiçbir derdi olmadı. Onun davası devletler üstü bir davaydı. Ama devlet yönetilişinin şifrelerini de veriyordu. İnsanlar zarardaydılar ve bir birbirlerine de zarar veriyorlardı. İnanarak yararlı işler yaptıklarında kurtuluşa ereceklerini yaşayarak anlatıyordu. Sabredip hakkı tavsiye edenler de kurtuluşa erecek olanlardı. 
Bu kurtuluş reçetesi dünya hayatlarını tanzim etmek için verilen formüllerdi. Bozgunculuk yapmadan hayatı buna göre düzenleyenler ahiret yurdunun nimetleriyle ödüllendirilecekler. Bu ahlaki bir sistemin ölçüleriydi. Bu ölçülerin imkânlarından yararlananlar imtihanlarını başarıyla tamamlamış olacaklardı. Onun amacı insanları ötekileştirerek onlarla savaşmak değil içinde yaşadıkları cehaletle savaştı. Gönderilen mesajlar onun şahsında tüm insanlığaydı. Hiçbir insanı bu davetin dışında bırakmak istemiyordu. Bu yüzden nefsini Allah'a teslim etmişti. Allah'ta kulu olan elçisinden bunları istemişti. Hiç şüphesiz ki O'dan geldik ve yine O'na döndürüleceğiz. Nasıl yaşayacağımız, nasıl döndürüleceğimiz ve neyle karşılaşacağımızı da yine O'ndan öğreneceğiz. Dünyada anlamadığımız ayetler ahirette de bize fayda vermeyecek. Kur'an'ı hayatımıza tatbik edebilme dileğiyle hayırlı cumalarınız olsun.
Haydi kalın sağlıcakla, selam ve dua ile…


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —
G-GBGQR9HF6V