Ahmet DEMİRKAYA

Tarih: 24.01.2022 10:07

Demokratik Şarampol

Facebook Twitter Linked-in

 

Bütün sistemler ve ideolojiler temelde bireysel hak ve özgürlükler adına kurulur. Hangi sistem olursa olsun, adı ne olursa olsun içinde ahlaki değerler barındırmayan hiçbir sistem insanoğluna huzur vermez, veremez. Nitekim 20’nci yüzyılın en popüler sistemi olan, adı Yunanca Demokles’ten gelen demokraside kurulduğu günden beri insana ve insanlığa hiçbir zaman huzur verememiştir. 

Ahlaki değerler bütünü olan dine bile dokuz takla attıranlar demokrasinize takla attıramaz mı sanıyorsunuz? Hem de öyle bir attırırlar ki siz bile ağzınız açık bu ne lahana bu ne turşu dersiniz. Zira demokrasi ucu açık kontrolsüz otoban gibi, ne zaman takla atacağınız, ne zaman duvara toslayacağınız ne zaman şarampole yuvarlanacağınız hiç belli olmaz.

Evinize giren hırsız üç beş eşyanızı çalacağından değil belki ama karınıza, kızınıza çocuklarınıza zarar vereceği endişesiyle bıçağı saplarsınız hırsıza adam öldürmekten atılırsınız içeri. Diğer tarafta adam kadını ekmek doğrar gibi doğrar iyi hal indirimi, şu indirim bu indirim yatmadan da çıkabilir. Böyle garabetlerle dolu bir yoldur demokrasi.

Herkes tarafından bildik bir şiiri okursunuz hapse atar, artık muhtar bile olamaz dersiniz ama cumhurbaşkanlığına kadar çıkar. Malum televizyon programını izlemedim, ne dediğini ve neyin hakaret sayıldığını da bilmiyorum ama Kabaş gibi gazeteciler de demokrasinin şarampolüne bir şekilde yuvarlanır. Hakaret sayılan sözleri internette aradım ama göremedim. Belki de trafik levhaları olmayan tali bir yolda radara yakalanmış olabilir.

Askerdeyken bir tane astsubay üst çavş bölük komutanına bölüğün ününde bölükteki askerleri “bana Redkit” diyorlar diye şikayet ediyordu. Bölük komutanı gülerek ve bağırarak “bunda ne var ki benim arkamdan ana avrat küfrediyorlar” dedi. Tabi bölükte bir gülme tufanı. Güleriz ağlanacak halimize çoğu zaman.

2021’in son çeyreğinde yağan fahiş zamların ardından yeni senenin girişinde devletin vatandaşın başına kar gibi yağdırdığı enerji zamları demokrasi yolunu da iyice kayganlaştırdı. Sokalar da ve hanelerdeki Kabaş vari demokrasi kazalarını şimdilik kimse görmüyor, duymuyor. Belki de Kabaş’ın pişkinliği ehliyet ve kariyer sahibi olmuşluğun verdiği cesaretle halka açık tv kanalında bunu yapıyor olmasıydı. Es kaza sokakların da kameraları olsa şarampolden yığınla insan toplamak zorunda kalabilirdik.

Buraya kadar olan kısmı biraz mizansen olarak anlatmaya çalıştık. Ama bir de hayatın gerçekleri var. Yukarıda şiir olayını sayın Akşener dile getirdiği için aktardık. Kabaş’ın hakaret sayılan sözlerini de gerçekten bilmiyorum. Bırakın demokrasiyi insan olarak kimsenin kimseye hakaret etme hakkı yok. Bu ülkenin savcısı, hakimi var ve bu tür olaylarda onların yetki alanı. Bu yetkiyi de karmaşıklığa ve karamsarlığa mahal bırakmadan yerine getirmeliler.

İşin garip yanı da Kabaş’ın sarf ettiği ileri sürülen hakaret sözlerinden sonra sosyal medya da mahkemeler kuruldu, iddia sahipleri ve savunma makamları birbirine girdiler levhasız, trafik işaretsiz demokrasi yolunda. İddia sahipleri Kabaş’ın hakaret sözlerini ahlaksızlık olduğunu söylerken, savunmadakiler de bildik dille sarayın talimatıyla Kabaş’ın tutuklandığını iddia ediyorlar. Biz vatandaşlar gerçeğini hiçbir zaman öğrenemeyeceğiz bu kavganın.

Zenginin malı züğürttün çenesini yorar misali bizde vatandaş lehine Ankara’da gecenin ayazında kalkmış tir tir titreyerek vatandaşları aydınlatmaya, içlerini ısıtmaya çalışıyoruz. Siz siz olun zincirsiz, kış lastiksiz demokrasi yoluna çıkmayın, hız yapmayın, elinize, belinize dilinize sahip olun. Her an sizde şarampole yuvarlanabilirsiniz.

Doğu illerimizde -30 derece sıcaklıkta, bu kavgalardan uzak vatandaşlarımıza sabırlar diliyorum. Allah yar ve yardımcıları olsun. 

Haydi kalın sağlıcakla, selam ve dua ile… 

 

Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —
G-GBGQR9HF6V