Ahmet DEMİRKAYA

Tarih: 20.11.2022 09:20

Cinsiyetçi Cinsler

Facebook Twitter Linked-in

Allah canlılar aleminin her birini ayrı özellikte ayrı güzellikte yaratmış. Üreyip çoğalmaları ve canlılığın sürekliliği için de kadın (dişil), erkek (eril) olmak üzere iki farklı cinste yaratmış. Her ikisinin de bir birinden anatomik, biyolojik ve fiziksel gibi farklı yönleriyle yaratmış. Bu özelliklerinden dolayı da farklı işlevleri ve görevleri vardır. Bu farklılıklar bu iki cinsin birbirlerinden üstün olduğu anlamına gelmiyor hiç şüphesiz.

Bu farklıklar beşeri işlerde birinin yaptığı işi diğeri yapamaz anlamına da gelmiyor. Bilakis kadının erkeden daha başarılı olduğu işler olabildiği gibi erkeğinde kadından daha başarılı olduğu işler var. Fakat fıtri işlerde iki cins de birbirlerinin yaptığı işi yapamayabilir. Bünye buna müsaade etmez, fıtrat buna müsaade etmez. Mesela erkek kadından daha iyi çocuk bakabilir ama çocuk doğuramaz. Kadın erkekten daha iyi araba, uçak, gemi kullanabilir (var mıdır bilmiyorum) ama daha ağır işlerde çalışamaz.

Bu işleri birinin daha iyi yapıyor olması diğerini hafife almayı gerektirmiyor. Herkes fıtratıyla, yetenekleriyle beceriyle üzerine düşeni yaptığı sürece, kimse kimseye üstünlük taslamadığı sürece herkesin mutlu ve mutmain olabileceği bir dünya herkese yetecek kadar imkân bütün ilahi donatımıyla mükemmel bir hayat var zaten. Marifet, bu sofradan insanca istifade edebilmekte. Aksi davranışlar, fıtrattan farklı istekler zorlama bir istek olur. Fıtratı bozar, kadını bozar, erkeği bozar insanlık azar önü alınamayan mecralara sürüklenir. 

Nitekim günümüz modern dünyasının geldiği vahim nokta bundan başkası değil. Fıtraten bozulmalar dış görünüş olarak kadınların erkeklere erkeklerin kadınlara benzemeye çalışmasıyla başladı. Bazı erkekler bunu bir tık ileriye taşıyarak uzuvlarını değiştirip tamamen kadınlaşmaya başladı. Zira erkekliğin fiziki görünüşü para etmiyordu kendi düşüncelerine göre. Kadınların zarif görünüşlerine benzeyerek kendilerince para kazanmanın bir yolunu buluyorlar. Kadınlar da cazibesini kullanıp daha iyi imkânlarda iş bulma avantajını yakalıyorlar yine kendilerince. 

LGBT de böyle eğilimli kişilerin değirmenine su taşıyor adeta, çeşitli kampanyalarla ve bazı ülkelerin desteğiyle de eşcinsellik bir meziyet gibi toplumlara yayılmaya çalışılıyor. Hemen burada bir parantez açalım. Doğuştan çift cinsiyetli olan veya cinsiyeti belli olmayanlar var. Tıbbi olarak ciddi bir travma. Bunlar tıbbi olarak da hasta statüsündeler ve tedavi görmeleri elzemdir. Bunların haricindekiler ya para kazanma uğruna böyle bir yola başvuruyor ya da sapkınlık yapıyorlar. 

Bazı ülkelerin maddi destekleriyle öyle bir propaganda yapıyorlar ki artık toplumların bilinç atına nüfus etmişler. Herhangi bir olayda hemen cinsiyet ayrımcılığıyla suçlanıyorsunuz. Geçenler de Kadıköy de bir Rus genci kaybolmuş. Sosyal medyadan da ilan verip çocuğu arıyorlar. Fotoğrafta ise masada oturan erkek gibi tıraş olunmuş kısa saçlı Rusça isimli biri aranıyor. Yorumculardan biri kız mı erkek mi diye sormuş. Aman Allah’ım adama demediklerini bırakmamışlar. Her ülke insanı tanımak ve tanıtmak için tanımlar. Bunu da ad, soy ad ve cinsiyet üzerinden yapar. Ne var bunda da abartıyorsunuz. 

Kaldı ki Müge Anlı gibi programlar da sürekli kayıp şahıslar aranıyor ve arama esnasında kişinin bütün bilgileri paylaşılıyor kolayca bulunması için. Ha bu arada son yıllarda özellikle genç kızların kayıp oranında da ciddi bir artış var. Bunun da cinsiyetçilikle alakası yok. Nasıl ki LGBT propagandası ile özendirilme varsa genç kızların evden kaçması da tamamen özenti. Televizyon dizilerinde Türk aile yapısıyla alakalı olmayan bir sürü film izlettiriliyor çocuklara. Cinsiyetçiliği dillerine pelesenk edenlerin bu televizyon dizilerinde kadının cinsel obje olarak ön plana çıkarılmalarına tek bir laf ettikleri yok ama LGBT’lilere özgürlük istemekte çok mahirler maşallah. 

Sözün özü şu ki! İnsanın fıtratıyla fazla oynamayın. Altını tekrar çiziyorum, hasta olanlar acilen tedavi edilmeli. Zevki için uçkur sevdasına düşmüş zavallılara fırsat verilmemeli. Her olayı da cinsiyete ve cinsiyetçiliğe bağlamanın lüzumu da yok kimseye faydası da yok. Onca sorun varken cinslik yapıp cinsiyet tartışması yapmayın. Ahlak zaten yerlerde sürünürken çocuklarımızın geleceğini de birilerinin keyfi uğruna karartmayın, kimsenin buna da hakkı yok. Devlet ricalimizde oy kaygısıyla olanlara ve olaylara göz yummamalı. 

Hadi kalın sağlıcakla, selam ve dua ile..

 


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —
G-GBGQR9HF6V