Gazeteye yazımı göndermekte biraz gecikmiştim. Acaba bu hafta hangi konuyu ele alsam diye düşünüyordum. Birden bir haber düştü telefonuma Mardin'in Derik ilçesi Kaymakamı Muhammet Fatih Safitürk şehit oldu diye.
O an neye uğradığımı bilemedim. Bu hainler durduk yere bir kaymakamı şehit etmezler dedim. Ve başladım şehit kaymakamı araştırmaya. Bingöl’den Mardin'in Derik ilçesine atanan şehit kaymakam orada halkla çok iyi ilişkiler kurmuş. Eşi Ayşegül hanımın öğretmen olması hasebiyle halkın duygularını ve düşüncelerini daha yakından gözlemleme fırsatı bulmuş ve sorunları yerinde çözmeyi tercih etmiş. Ve Bingöl halkı şehit kaymakamı ve eşini çok sevmişler. Bir röpörtajlarında Ayşegül hanım aynı güzellikleri Mardin'in Derik ilçesindede yaşamak için mücadele ettiklerini söylemiş. Ve bu zor şartlarda eşini yalnız bırakmayarak Mardin'in Derik ilçesinde öğretmenlik görevine devam etmiş. Hendek ve barikat terörünün önüne geçmek için her şeyi bizzat yerinde takip eden şehit kaymakam belediyenin işçileri göndermediği asfaltlama çalışmalarınıda dışarıdan getirttiği işçilere yaptırtarak mağduriyetlerin önüne geçmiş. Kayyum olarak atandıktan sonra Mardin'in Derik ilçesinde ola bilecek hizmetlerin önüne geçmek ve verilen mücadeleyi zayıflatmak için haince bir saldırıyla Muhammet Fatih Safitürk’ü şehit ettiler.
Şehidimizin hayatıyla ilgili ilgi çekici bir detay; Sakarya İmam Hatip Lisesi mezunu olması. Namuslu bir insan olmak, vatanını sevmek, görevini hakkıyla yapmak için İmam Hatip mezunu olmak tabii ki şart değil. Memleketin herhangi bir okulundan başarı ile mezun olan herhangi bir vatandaş bu üstün meziyetlere sahip olabilir. Ancak 1981 doğumlu olan şehit kaymakamımız, 28 Şubat sürecinde sayılarının artmasının millî güvenliğe bir tehdit oluşturduğu iddia edilen İmam Hatip öğrencileri kuşağından, tıpkı 15 Temmuz gecesi darbecilere 'eyvallah' demeyen mülki idare amirlerinin önemli bir kısmı gibi. 28 Şubat’tan bu yana geçen yıllar ve 15 Temmuz gecesi yaşananlar; kimin ülkesine tehdit oluşturduğunu, kimin ülkesine hizmet ettiğini, kimin bankamatik kuyruğuna girdiğini, kimin elinde bayrak sokaklara koştuğunu gösterdi!
Muhammed Fatih Safitürk’ün bir başka mümtaz özelliği de Hafız-ı Kur’an olması. Hıfz ettiği kitap bu ülkenin her köşesinde okunsun okutulsun, bayrağımız dalgalansın, Türk toplumu hürriyetine pranga vurulmadan ilelebet payidar olmaya devam etsin diye canını feda etti.
Kur'an-ı kerime okuyarak, okutarak, öğrenerek ve öğreterek yaptığı hizmeti kanını ve canını feda ederek devam ettirdi.
Ey gafiller! Bilinki bu milletin Muhammet Fatih'leri bitmeyecek!
Bu imana bakın ibret alın, aklınızı başınıza devşirin. Şehidin cenaze namazını babası kıldırıyor ve vatan uğrunda ölen varsa vatandır diyorsa! O şehidin eşi, 'Aşkım sanada bu yakışırdı' diyorsa, bilinki bu imanı yenemeyeceksiniz!
Mardin'in Derik ilçesinde barikatların içinde kalan camilerde hopörlerlerden müzik yayınlayıp halay çeken zihniyete sesleniyorum. Camilerin hoporlörlerinden sala sesleriyle ayağa kalkan milleti camilerin hopörlörlerinden müzik yayınlayıp halay çekerek böleceğinizi düşünüyorsanız vah size, yazık size. Bu milletin camisi her şeye yeniden başladığı yerdir. Kutsalımıza dokunarak bizi bölemez aksine birleştirirsiniz.
Meclise girip hak aramak yerine terör örgütü propagandası yaptınız.
Sorunlara çözüm aramak yerine sorun çıkarttınız.
Belediyelerin imkanlarını halkın refahı için kullanacağınıza terör örgütünün emrine sundunuz.
Halka hizmet edeceğinize halka gelen hizmeti kesmek istediniz.
Kusura bakmayın beyler. Bu ülke istediğiniz gibi at koşturacağınız bir hipodrum değil.
