Libya’daki İtalyan güçlerine karşı gösterilen direnişin büyük ismi, ‘’Ömer Muhtar’’
‘Çöl Aslan’ı olarak adını tarihe yazdıran Muhtar, hem büyük direnişin Lideri hem de Senusi Hareketi’nin lideri olmuştur. İtalyanlar, tüm Libya’yı ele geçirmek fikri ile 27 Eylül 1911’de Osmanlı Hükümeti’ne verdikleri ültimatom ile Trablusgarp’a çıkarma yaptılar. İşgalin 15 gün içinde tamamlanacağı hesabını yapan İtalyanlar, Ömer Muhtar gibi bir mücahit ile karşılaştıktan sonra evdeki hesabın çarşıya uymadığını anlamış oldular. 15 gün süreceği düşünülen mücadele yaklaşık 20 yıl sürdü ve Muhtar, ‘Bizler teslim olmayız ya kazanırız ya ölürüz’ sözlerinin ardından idama mahkum edildi.
İşgalci İtalyan güçlerine karşı gösterdiği destansı direnişi ve devasa savaş stratejileri sayesinde adını tarihe yazdıran Muhtar, İtalyanları büyük hezimete uğratmış ve birçok İtalyan komutanı mağlubiyet ile ülkesine geri göndermiştir. İtalya’da yaşanan rejim değişikliğinin ardından dönemin lideri Benito Mussolini, Libya’nın işgaline hazırlandı ve sömürgelerde özel yetiştirilmiş komutanların en acımasızı olan Graziani’yi görevlendirdi. Kıyasıya mücadele başlamış ve İtalyanlar ülkeyi ele geçirmekte, Muhtar ve Libya halkı ise onları geri göndermekte kararlıydı. Bu mücadeleler devam ederken Mutar Mısır’a gitmiş, Arap ve İslam Dünya’sına yardım çağrısında bulunmuştu fakat Mısır, İtalya ile anlaşmış ve Muhtar’ın çağrısını geri çevirmişti. Muhtar’ın Mısır’a geçtiğini öğrenen İtalyanlar oraya heyet göndererek Mısır’da kalmasını, geri döndüğü taktirde bir köşk tahsis edip maaş bağlayacaklarını söylediler. Fakat tüm bu teklifler Fransız işgalini önlemek için sefere katılan, 1000 kişilik Mücahit Birliği kurarak İtalyanlara karşı mücadeleyi kazanmakta kararlı olan Muhtar’ı yolundan döndüremedi. Muhtar, Mısır dönüşü sırasında İtalyanların saldırısına uğradı fakat sahip olduğu mücadele ve mücahede ruhu sayesinde bu saldırıdan kurtulmayı başarabilmişti.
Ardından direniş hareketini tek bir çatı altında toplayarak İtalyanlara karşı mücadele başlattı. Direnişten vazgeçmesi için İtalyanların para teklifini ve Libya halkının yaşı gereği Mısır’a yerleşme fikrini reddeden Muhtar, ‘Çöl Aslan’ı olarak anılmıştı. Artık Muhtar’ı durduramayacağını anlayan İtalyanlar, direnişin merkezini işgale karar verdiler. Direniş mevzuları uçakla bombalandı, direniş merkezlerine uçakla mektuplar atıldı, mücahitlerin yardım aldığı yollar kapatıldı ve verimli arazilerin tamamı İtalyan ailelere verildi. Tüm bunlara boyun eğmeyen Muhtar ve adamları sahabelerden Seyyid Rafi’nin kabrini ziyarete gittikleri sırada İtalyan tarafından esir alındı. Hak bildiği yolda, hak davası uğruna hiçbir saldırıya boyun eğmeyen ve teklifleri kabul etmeyen lider Muhtar, sözde İtalyan Mahkemesi’nde ‘İtalyan tebaasına bir isyankar’ olarak yargılandı ve 15 Eylül 1931’de idama mahkum edildi.
Hakim ve Muhtar arasındaki son konuşma şöyleydi;
İtalyan hakim, idam kararı vermeden önce Ömer Muhtar’a sorar;
-İtalyan Devleti’ne karşı savaştınız mı?
-Evet
-İnsanları İtalyan Devleti’ne karşı savaşmaya teşvik ettiniz mi?
-Evet
-İtalya’ya karşı kaç yıl savaştınız?
-Yaklaşık 20 yıl
-Yaptıklarınızdan dolayı pişman mısınız?
-Hayır.
-İdam edileceğinizi biliyor musunuz?
-Evet
Hakim şaşırdı:
-Sizin gibi birisi için böyle bir son, çok üzücü.
Muhtar:
-Tam tersi! Bu, hayatımın sonu için en güzel yol.
Hakim daha sonra,
-Mücahitlere cihadı durdurmalarını emreden bir emirname yazması halinde onu beraat ettirmek ve ülke dışına sürgüne göndermek istedi. Bunun üzerine Muhtar,
-‘’Her namazda Allahtan başka ilah olmadığına, Muhammed’in de onun Resulü olduğuna şehadet eden parmaklarım, asla yanlış bir şey yazamaz!
Bizler teslim olmayız, ya kazanırız ya ölürüz! Biz ölsekte kazanırız ve siz kaybedersiniz. Fakat acı olan siz bunu ancak öldüğünüzde anlarsınız ve bunun bir faydası olmaz! Dedi.
Allah, Ömer Muhtar ve onun gibilerin şehadetini kabul etsin, sayılarını arttırsın. Aynı imanı, inancı, mücadele ruhunu bizlere de nasip etsin.
Şehadetin mübarek olsun. Rahmetle, saygıyla ve minnetle anıyoruz.
Sağlıcakla kalın, Saygılarımla.