Ömer AVCI

Tarih: 16.07.2021 19:18

Bir iyilik yaparken, bin kötülük yapmak…

Facebook Twitter Linked-in

Bazı insanları anlayamıyorum! İyilik yapmak istiyoruz diyorlar lakin bir iyilik yerine bin kötülük yapıyorlar. Tabi bin kötülük kelimesini burada mecazen kullanıyorum lakin şimdi bunun açılımını yapayım.

  Mesela bayramlarda yetim ve ihtiyaç sahibi çocukları giyindirmek yada bu çocukların bulundukları evlere gıda yardımı yapmak.

  Bana da, birçok arkadaş bu konuda geliyor. Tabi birçok aileye de beraber gidiyoruz. Lakin bazıları çıkıyor ve diyor ki, ben özellikle Suriye’li veya başka milletten istemiyorum

  Şimdi gelelim bin kötülük yapmak mecazına! Bir yetim çocuğun nereli olduğu çok mu önemli? Dünyası tamamen başkalarının elinde şekillenen, kendisi çocukluğu gereği akledemeyen bir çocuğun suçu oralı veya buralı olmak mı?

 İhtiyacı varken, giyemiyor, yiyemiyor, içemiyorsa ve başka bir milletten ise, bu çocuk Türk, Kürt, Laz evladı değil diye onun bu hallerini görmezden mi gelelim? 

 Her çocuk gibi bayram mutluluğunu yaşamak isteyen, gerek ihtiyaçlı, gerek yetim, gerek se, öksüz bir çocuğu sevindirmek için onun milletini, ırkını mı kaale alarak ona bu mutluluğu veya mutsuzluğu yaşatacağız?

 Allah rızası için yardımcı olmak, ilahi rıza için yüz güldürmek istiyoruz diyerek, sonrada Allah’ın en nefret ettiği şeyleri yapmak nasıl bir ilahi rıza talep etmektir? 

 Evet, önce tabi ki, kendi yakının, kendi milletin olabilir buna zaten kimse bir şey diyemez lakin ben diğerlerine vermem, yapmam, etmem demek, diğer yapıp ettiklerini de eritir yok eder.

 Mesele çocuk mesele dünyasını (babasını veya annesini ) kayıp etmiş, bir yetim veya öksüz iken bir insan nasıl ayrım yapabilir? Büyüklerini ayırt etmelerini anlarım ki, haklılık payları da var. Lakin bir İngiliz, İtalyan, Fransız evladı bile olsa ve ihtiyaç sahibiyse, yetimse öksüzse, ona da el uzatmak Müslümanlığın gereğidir. 

 Müslüman bu durumlarda ayrımcı olmaz, Müslüman bu durumlarda el uzatır. O çocukların ihtiyaçlarını giderip, kalplerinde sıcacık bir mutluluk, gözlerinde tatlı bir bakış, yüzlerinde tebessüm olur. Mesele çocuksa ve ihtiyaçlıysa, Müslüman’a düşen görev onun yüzünü güldürmektir. Gerisi Müslüman’a yakışmaz. 

 


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —
G-GBGQR9HF6V