Bizler bu toprakların çocuklarıyız.
Unutmayın derim erenler. Tecavüz edilen adalet gün gelecek sizlere de lazım olacak.
Yazılı ve görsel basında eminim rastlamışsınızdır.
Bazı illerimizin zabıta ekiplerinin kahramanlıkları.
*
Okul harçlığını çıkarmak isteyen küçüklerin alınan simit tablaları,
Pilav satarak geçim sağlayan hacı abimin el arabasının zapt edilmesi,
Hem de birkaç zabıta personeli tarafından kan revan içinde bırakılana kadar dövülerek…
Ha bu arada dilenciler için sözümüz yok.
Onlar hallerinden zaten memnun. Para cezası cüz’i … Öde icraata devam et gitsin.
*
Hayır merak ediyorum.
Bunca toplanan arabaları ne yapıyorsunuz be kardeşim.
İçinde bulunan pilavları, hıyarları ne yapıyorsunuz mesela?
Barınaklarda kullanıyorsunuzdur diyeceğim, hayvanların kaburga kemikleri sayılıyor.
Ne hikmetse yüzlerce köpek bir anda kayboluyor…
Geri dönüşüm deyip, kurutup tekrar bize kakalıyorsunuz desem bu vicdansızlık olur.
Zaten öyle bir tesisi kuracak yerel yönetim görmedim bu güne kadar.
Ya arabasını elinden döverek aldığınız ihtiyarın feveranı?
Hiç mi içiniz sızlamıyor arkadaşım?
Ama kabahat sende değil.
Sana o elbiseyi giydiren de…
*
Okul önlerinde seyyar torbacılık yapanlarla aranız nasıl?
Tabi polisin işi diyeceksiniz.
Sizin işiniz sadece okul önlerinde simit satan çocukların sinilerini almak.
Uygunsuz gıda maddelerini satanları denetlemek değil yoksa.
Cami şadırvanlarını hırsızlara karşı korumak hiç değil. (Musluklar kelepçe ile monte edilmeye başladı)
Mesela tarihi yerlerin temiz ve sağlam olarak muhafazasının temini hiç değildir.
Saymakla bitmez !...
Elbisesini giyerken vicdanını elbise dolabında bırakan benim sevgili arkadaşım !...
Bir gün o adâlet sana da lazım olacaktır.
Unutmayın o insanlar bu toprakların değerleridir.
Benden söylemesi !...