Çocuk sokakta oynarken bir gün eve elinde bir yumurtayla gelir. Anne, nereden buldun, kimden aldın diye sormaz bile. İkinci gün iki yumurta, üçüncü gün üç yumurta derken çocuk büyüyüp delikanlı olunca daha büyük malzemelerle gelmeye başlar.
Artık o profesyonel azılı bir hırsızdır. Tabi bir gün yakalanır ve idamına karar verilir. Son arzusunun olup olmadığı sorulunca annesini görmek istediğini söyler. Annesi gelince de dilini uzatmasını, bir daha kendisini göremeyeceği için dilinden öpmek istediğini söyler. Anne dilini uzattığında ısırıp kopartır ve ders niteliğinde şu sözü sarf eder, “küçükken getirdiğim yumurtaları nereden aldığımı sormayarak bu hale düşmeme sen sebep oldun” der.
Hikayeyi okuduktan sonra tek sorumlu anne mi diye sormayın. Evet sadece anne değil baba da sorumludur. Lakin çocuğun üzerinde annenin etkisi daha büyüktür. Bu tıbben de fıtraten de bilimsel olarak da böyle. Bir de dini boyutu var tabi ki. Cennet ayaklarınızın altın da deyince seviniyorsunuz, kadınlar baş tacımız deyin göğsünüzü kabartıp gururlanıyorsunuz, e bizahmet sorumluluğunuzun payını da kabul edin.
Erkek çocuk bekleyip kız doğunca kadına tafra yapan erkekler boş yapmayın, bir defa bebeğin cinsiyetini erkeğin kromozomları belirler. Sen çocuğun gelişimin de, eğitimin de aktif olabiliyor musun ona bak. Eşin ev hanımı ve çalışmıyorsa zor dostum zor. Artık çoğu inisiyatif annenin elindedir. Sen işten güçten başını kaldırıp bakabilirsen çocuğunla haşır neşir olursun. Yoksa yandı gülüm keten helva.
Burada hemen şunun da belirtelim ki, eğer ebeveynler arasında güçlü bir ilişki ve diyalog varsa bu çocuklara da olumlu yansıyor. Sürekli bir sürtüşme varsa o zaman babanın işi bir hayli zor. Geleneksel aile yapımızda erkek çocuklar genel de anneden yana tavır alırlar. Bu ille de erkek isteyen babanın işini zorlaştırır. Ne gariptir ki erkek evlat ileri de kendisi de baba olacaktır.
Karı koca çalışan ailelerde ikisi de çalıştığı için eşitlik var sanmayın. Çocuk dokuz ay annenin karnın da 1,5 iki yaşına kadar sadece annenin yanında. Ondan sonra ya babaanne veya anneanne de ya da bakıcıda. Bu saatten sonra çocuk ve ebeveynleri arasında resmi bir ilişki vardır. Bu noktadan sonra ebeveynleri çalışanla çalışmayan çocukların tek ortak noktası karakter gelişimi okul süreciyle kendini gösterir.
Aslına bakarsanız her iki durumda da ebeveynlerin sorumlulukları burada başlıyor. Zira aileden aldığı kültürel kodlar çevrenin etkisiyle değişime ve dönüşüme maruz kalmaya başlar. Günümüzde İnternet ve sosyal medya sayesinde bu süreç çok hızlı gelişmekte. Eh bir de elinden telefon düşmeyen ebeveynler olunca çocuklar Allah’a emanet diyeceğim ama değil. Toplumun ne hale geldiği bütün çıplaklığı ve çarpıcılığıyla ortada.
Çocuklar sevgi istiyor, ilgi istiyor şefkat istiyor ebeveynler ki özellikle anneler ellerine telefon veriyor. Niye? Çünkü kendileri de bir an önce işlerini bitirip telefon başına koşmak için. Anam, günümüz de İnternet sayesinde herkes her şeyi çok bildiği için laf da söyleyemiyorsunuz. Aman ne olacak, bir kereden bir şey olmaz denilip çocuklar internetin dipsiz dehlizlerine emanet diliyor. Ondan sonra al önünü alabilirsen. Şikayet ettiğimiz Z kuşağını biz ürettik ebeveynler.
Haydi kalın sağlıcakla, selam ve dua ile...