Ahmet DEMİRKAYA

Tarih: 09.03.2021 08:54

Alan Daralması

Facebook Twitter Linked-in

Kadına şiddet ve kadın cinayetlerine söyleyecek söz bulamıyorum artık. İcraattan çok sloganlar revaçta. İktidar sözcülerinin açıklamaları muhalefet partisi gibi, muhalefetten etkili bir açıklama veya ciddi manada öneri dahi yok. Hele adaletimizden sorumlu bakanımızın evlere şenlik beyanatları yok mu tam bir kara mizah. Bir de aileden sorum(suz)lu bakanımız var değil mi? Bremen mızıkacıları gibi hep bir ağızdan davaya müdahil olacağız, sanık en ağır ceza ile cezalandırılacaktır söylemleri de geçerliliğini yitirdi artık.

Bu ülkenin sosyologları, psikologları bu işe kafa yoran hiç mi bilim adamları yok yahu? Bir yıldır başımızın etini yiyen, hemen her gün bir kanalda çıkıp virüsü adeta beynimize kazıyan bilim adamları yeterince pirim yapmadı mı ki hala onları izlemeye mahkum ediliyoruz? Virüsten daha vahim hale gelen kadın cinayetlerini, dolandırıcıları, hırsızları her türlü sahtekarları konu alacak hiçbir çalışma yok mu bu memlekette?  

En çok da adalet bakanımızın açıklamaları gülünç olmaya başladı. Biz haberlerde hemen her gün duyuyoruz, beni öldürecek, polise ve savcılığa dilekçe verdim diyen kadınları. Hadi yoğunluktan haber dinlemiyor, bunları duymuyorsunuz duyup da açıklama yaptığınız olaylarda da mı bilmiyorsunuz savcılıkların öldürülene kadar hiçbir işlem yapmadığını? Sizin danışmanlarınız ne işe yarar, bu olup bitenlerden sizi haberdar etmiyorlar mı? Teşkilatlarınız ihale mi kovalıyor, onlar niçin halkla iktidarınız arasında köprü olmuyor?

Kadın cinayetlerini hadi geçtik diyelim şu ucube gibi İstanbul sözleşmesinden kaynaklı boşanmaların 6284 sayılı kanun çıkmadan önceki yıllara göre %10 artış göstermesi sizce ne anlam ifade ediyor? Kadına yeni şiddet ve cinayetlerin habericisi mi? Cumhurbaşkanının kadına çok değer verdik demesine rağmen kadına şiddet ve cinayetlerin artması bir şeylerin yanlış gittiğinin göstergesi değil mi? Toplumsal kadın-erkek kültürü oluşturulmadan sürekli kadını öne sürmek, savunduğunuz kadın-erkek eşitliğini bozduğu gibi erkeğin ikinci plana itildiği hissini uyandırdığı gerçeğini ne zaman göreceksiniz? 

Hiç vakit kaybedilemeden İstanbul sözleşmesini ve akabinde çıkardığınız 6284’ü gözden geçirin. Aile içi barışı tesis edecek kadın ve erkeğin fıtratına uygun bilimsel çalışmalar ışığında yeni düzenlemeler yapmak elzemdir. Yine bilimsel çalışmalar ışığında aile içi düzeni teşvik edici filmler, diziler ve belgeseller yapıp ahlaki değeler özendirilmeli. Yoksa bu kadın cinayetleri bitmez 2023 de bu gidişte halay olur. Bizden söylemesi.

Kadınlar gününüz buruk acılarla kutlu olsun, ne diyelim.

Haydi kalın sağlıcakla, selam ve dua ile…. 


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —
G-GBGQR9HF6V