Ahmet DEMİRKAYA

Tarih: 22.11.2016 08:34

AB serüvenimiz

Facebook Twitter Linked-in

 

Geçmişte AB’ye girilmesine karşıydım, hala da karşıyım. Gerçi o zaman ki adı AET (Avrupa Ekonomik Topluluğu) idi.

Sonradan bu ismi değiştirip gerçek niyetlerini ortaya koyan Hristiyan birliği tıynetine uygun Avrupa Birliği olarak değiştirdiler.

Bizim de karşı çıkışımız aslında işin bu kısmına.

Şunu da açıkça ifade edebilirim ki bu kesinlikle din düşmanlığı veya kendinden olmayana düşmanlık değil bizimkisi.

Yüzyıllarca haçlı zihniyetinin böyle bir maskeye bürünüp savaşlarda yapamadığını masa başında ve de paşa paşa bizimkilere yaptırma girişimi olarak değerlendiriyorduk ve bunda da ne kadar haklı olduğumuz zaman içerisinde görüldü.

Ne yalan söyleyeyim AB’ye çok hararetli karşı çıkışıma rağmen özellikle AK Parti iktidarında hızla yapılan uygulamaların çoğundan da memnun kalmadım değil hani.

Malumunuz AB uyum yasaları çerçevesinde birçok kararlar alındı, kanunlar çıkarıldı.

Hepsi de toplumun ve milletin yararına, menfaatine olan bu kanunları her kurum ve kuruluş tam uyguladı mı, işte burası tartışılır.

Ama ne var ki geneline baktığınızda vatandaş farkında olmasa bile bu kanunların getirdiği kolaylıklardan ve rahatlıktan azami şekilde faydalandığı bir gerçek.

Özellikle ISO 17025 veya 14001 çevre yönetimi sistemlerinden büyük faydalar sağlanıyor.

Ben keşke bunu AB dediği için değil de ülkem ve insanı buna layık olduğu için veya bunu kendi öz kültürümüzün bir ürünü olarak kendimiz üretip uygulayabilseydik.

Ne var ki bunca faydalı gördüğümüz işlerin ardında zararlarını nesiller boyu hissedeceğimiz uygulamaları da beraberinde getirdiğini bugünlerde daha yakından hissetmekteyiz.

Bununla beraber bölgemizde gelişen yeni atraksiyonlarıyla AB de iki yüzlülüğünü net bir şekilde sergilemeye başlamıştır.

Siyasi varyasyonları bir tarafa toplum da açtığı ahlaki ve manevi zararlar onarılması güç boyutlara ulaştı.

Hepsi bir tarafa nerede Türkiye aleyhine terörist ve bölücü unsurlar varsa sahip çıkıp sanki AB’ye girmek isteyen Türkiye değil de onlarmış gibi inisiyatiflerini onlardan yana kullandılar.

Bu da gösteriyor ki asıl niyetleri Türkiye’yi birliklerine almak değil birlikte Türkiye’yi parçalamak.

Unuttukları bir şey var, dünya beşten büyüktür.

Haydi kalın sağlıcakla, selam ve dua ile….


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —
G-GBGQR9HF6V