G-GBGQR9HF6V
9549,89%1,94
34,54% 0,18
36,00% -0,62
3005,99% 1,50
5006,70% 1,01
Soru 1 : Esra Hanım öncelikle kendinizden biraz bahseder misiniz?
Merhaba. Öncelikle size çok teşekkür ediyorum.
1969 İstanbul doğumluyum. Neredeyse 14 yaşından beri yazıyorum. Şiirlerle başladığım edebiyat serüvenime öyküyle devam ettim. Öyküler yazmaya başladığımda ODTÜ İstatistik’te okuyordum ve çoğu zaman neden matematik okuduğumu, aslında edebiyatla ilgilenmek istediğimi düşünüp yanlış üniversitede okuduğum için kendime kızıyordum. Yıllar içinde matematiğin bana çok faydası olduğunu aslında kurgu yaparken tam anlamıyla matematiksel bir problem çözmek için masa başına oturduğumu anladım ve bu çok hoşuma gitti.
Özellikle ilk öykü kitabım Gölgesi Bedenim yayınlandığında okuyucuların öykülerim için “Matematiksel bir zekanın ürünleri,” demesi ve bu işin sırrını sormaları aslında doğru yolda olduğumun kanıtı oldu.
Uzun yıllar kamuda üst düzeyde görev yaptıktan sonra emekli oldum. Çalıştığım yıllarda, Gölgesi Bedenim, Göründüğü Gibi Değil ve Boşluk yetişkinler için öykü kitapları, Mimar Sinan ve Gizemli Mektup, Gizemli Yolculuk, Eyvah Kardeşim Olacak çocuk romanları ile derlemesini ve editörlüğünü yaptığım; Kadın Sesi Kâğıda Düşerse, Bir Kadın Varmış Bir Kadın Yokmuş, Çılgın Hayvan Maceraları, Uykunun Gözleri, Macera İçinde Macera kitapları yayımlandı. 2023 yılında Boşluk kitabımın 2. Baskısı Nomos Yayınlarından çıktı. Birçok öykü seçkisinde öykülerimle yer aldım ve editörlüğünü yaptığım roman ve çocuk kitapları var.
Uzun yıllar Ankara’da yaşadıktan sonra iş nedeniyle 2012 yılında Balıkesir’e yerleştim. 2013-2019 yılları arasında Balıkesir Güzel Sanat Derneği’nde yüz yüze yaratıcı yazarlık eğitimleri verdim.
2020 yılında pandemiyle birlikte eğitimler zoom üzerinden yapılmaya başladığında Atölye Ataşehir eğitim kadrosuna katıldım. Atölye Ataşehir’de devam ederken Atölye Bütünsel Değişim’in kadrosunda birçok eğitim verdim. Şu sıralar Atölye Ataşehir ve Asonans Atölyelerinde zoom üzerinden Yaratıcı Yazarlık, Çocuk Kitabı Yazmanın Püf Noktaları, Çocuklar İçin Yaratıcılık, Çocuklar İçin Mitoloji, Öykü Yazarının Not Defteri, Mitoloji, Rüyalar ve Edebiyatta Kadın başlıklı konularda eğitimler veriyorum. Altınoluk, Antandros Derneği’nde yüz yüze eğitimler vermeye başladım.
Editörlüklerini yaptığım birçok özel öğrencim var ve onların yayınlanmış kitaplarından dolayı gurur duyuyorum.
Kısacası Esra Odman İyier yazmaya ve öğrenmeye sevdalı yazar olmaya istekli insanları destekleyen, öykü aşığı, şiire komşu bir dünyalı.
Soru 2 : Peki teşekkür ediyorum, yazmış olduğunuz kitaplarınızın içeriğinden bahsedebilir misiniz?
İlk yazdığım kitap Gölgesi Bedenim bireyden topluma uzanan, bireyin sancılarının toplum gözündeki etkilerini ve iz düşümlerini gösteren hikayelerdi. Tarzım ve öykü yazma anlayışımın klasikten yana olmamasından dolayı biraz tepki alan bir kitap oldu. Ama benim ilk göz ağrım olduğu için onu hiçbir kitaba değişmem. Ardından Göründüğü Gibi Değil, geldi. Yazma tekniklerinin neredeyse hepsini denediğim ama çoğunlukla giriş gelişme sonuç formatında yazdığım öyküler çıktı ortaya. Biraz kamburlaşmış sırtımı düzeltmek ve yükümü hafifletmek istedim ve topluma bir ayna tuttum. Özellikle kadınlar ve çocuklar bu kitabın kahramanları oldu. Ardından Boşluk geldi. Boşluğu hem severek hem de büyük bir üzüntüyle yazdım. Bir bakıma Türkiye’nin geçmişiyle hesaplaştım bu kitapta. Geçmişin bize geleceğimiz hakkında fikir vermesini önemsediğim gibi, tarihten ders almanın da çok önemli olduğunu düşünüyorum.
Bu üç kitabımda da ; Cortazar’ın öykü için söylediği şu sözleri benimsedim: “Öykü nakavtla bitmeli.”
Yani öykünün sonunda okuyucu öyle bir yumruk yemeli ki uzun süre yerinden kalkamamalı. Düşünmeli, hatta bir kere daha okumalı öyküyü.
Böyle sonları çok seviyorum. Öğrencilerime de böyle sonları nasıl yazabileceklerinin ipuçlarını vermeye çalışıyorum.
Soru 3 : Peki teşekkürler. Kitabınızla ilgili olumlu dönüşler var, Bu başarınızın sırrı nedir, yaşadığınız bu duyguyu tarif eder misiniz?
Kitabımla ilgili dönüşleri çok önemsiyorum. Hem ilerlemem adına hem de yaptığım yanlışlar varsa düzeltilmesi adına.
Şimdiye kadar çok güzel dönüşler aldığım doğru. Bunun başlıca nedeninin okurun gözünden hikayeye bakıyor olmam olduğunu düşünüyorum. Çünkü ben de bir okurum ve okuyacağım kitaplarda çok seçiciyim. Benim okurumun da öyle olmasını isterim. Bu yüzden de onlara edebi keyif alabilecekleri, düşünecekleri, kendilerini ya da yaşadıkları toplumu görebilecekleri hikayeler yazmayı seviyorum.
Bunu yaparken de karakterime bürünürüm. Hikaye bitene kadar öykünün karakteri olurum ki, ne yapacağımı/ yapacağını, daha rahat görebileyim diye.
Bir diğer konuda her ne kadar acılara değiniyor olsam da ajitasyon yapmayı sevmiyorum yazarken. Ben bir ayna tutuyorum topluma ve oradan yansıyanları anlatıyorum. Böyle olunca da tarafsız olarak ama insan odaklı yazdığımı düşünüyorum.
Soru 4 : Peki yazma sürecinden biraz bahseder misiniz, yazarken neler hissediyorsunuz, size ilham veren şeyler nelerdir?
İlham dediğimiz şey aslında çok geniş bir kavram.Yazma dürtüsünün ne zaman ve nerede geleceği saat kaçta sizi mıhlayacağı hiç belli olmuyor. Aslında sürekli kalem elimde dolaşırım ama yazdıklarım birer nottur. O notları bir kenarda toplarım belki bir gün lazım olur diye ki mutlaka lazım olur.
Sinema seyretmeyi çok severim. Beni tetikler ve masanın başına oturtur. Ayrıca bir koku, bir ses, eski bir anı ya da sokakta karşılaştığım biri de bana ilham verebilir. Dediğim gibi bunun ne zaman ve nasıl olacağını kestiremem ama hep tetikteyimdir.
Bir de unutmadan söylemem gerekir; rüyalarımı ve başkalarının rüyalarını çok önemserim. Onlar mitolojiyle birleşince başlı başına birer öykü olur kafamda.
Soru 5 : Anlıyorum. Peki aileniz ve yakın çevrenizden aldığınız dönüşleri paylaşmak ister misiniz?
Ailemin ve yakın çevremin dönüşleri beni hep ileriye götürmek adına oluyor. Hatalarımı, yaptığım haksızlıkları- karakterime- ya da kendime haksızlıklarımı onlar yüzüme daha rahat vurabiliyor ve ben onların bu yanını çok seviyorum. Beni daha ileriye gitmem için destekliyorlar. Daha iyi olmam için yol açıyorlar.
Ama bazen “Biraz daha eğlenceli şeyler yazsan olmaz mı?” dedikleri de oluyor. Onlar için bir dosya hazırladım ama daha basılmasına çok var. Aziz Nesin ya da Muzaffer İzgü gibi eğlenirken düşündüren, gülerken ağlatan hikayeler olmadıktan sonra bu türe girmemin hiç gereği olmadığını düşünüyorum.
Soru 6 : Anlıyorum, peki yeni bir kitap projeniz var mı?
Şu an elimde iki roman ve bir çocuk kitabı dosyam var. Çok yakında bir yayıneviyle anlaşacağım. İsteğim 2025 yılına iki romanla girmek.
Konusunu burada anlatmayacağım ama korku gerilim olduğunu söylemek isterim.
Soru 7 : Açıklamalarınız için teşekkür ederim. Son olarak sizi okuyan, takip eden okurlarımıza söylemek istediğiniz bir şey var mı?
Okurlarıma çok teşekkür ediyorum. Onlar benim bu yolda ilerlememe destek olan birer ışıklar. Onlar ve onların destekleri olmasa karanlıkta ilerlemek zorunda kalırdım. Destekleri için her birine sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum. Bundan sonrası için de beni takip etmeye devam etsinler harika projelerle ve kitaplarla geliyorum.