G-GBGQR9HF6V
9549,89%1,94
34,54% 0,18
36,00% -0,62
3005,99% 1,50
5006,70% 1,01
Soru 1 : Eda Hanım öncelikle kendinizden biraz bahseder misiniz?
Merhaba. 1982 yılında Zonguldak'ta doğdum ve orda büyüdüm. Hacettepe Üniversitesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Bölümü mezunuyum. Şu an kamuda fizyoterapist olarak görev yapmaktayım.
Lise yıllarında edebiyat öğretmenim bana "Sen yaz ve yazmayı bırakma" diye tembihlemişti. O zamanlar ne demek istediğini pek anlamamıştım. Ne yazmalıydım bilmiyordum. Bildiğim tek yazma yöntemi günlük tutmaktı ve ondan da pek haz etmiyordum. Kendimi sadece Türkçe dersinde gerekli başarıyı göstermiş bir öğrenci olarak görüyordum. Yıllar sonra bir dilekçeyi bile basit ve kısaca yazamadığımı fark ettim. Bir dilekçeye uymayacak şekilde uzun cümleler kuruyor ve işin içine duygu katıyordum. Bir arkadaşımın blog sayfasında yazdığı yazılara yorum yaparken keşfettim içimdeki yazma isteğini ve kelimelerle haşır neşir olmayı sevdiğimi. Özetle, kendimi tanıma sürecim yaşamın her alanında olduğu gibi yazma konusunda da halen devam etmekte. Şimdilik bu kadar.
Soru 2 : Peki teşekkür ediyorum, yazmış olduğunuz kitaplarınızın içeriğinden bahsedebilir misiniz?
Hâlihazırda tek olan kitabım İncilerim Dökülüyor, şiir ve duygu ağırlıklı kısa yazılardan oluşuyor. Bazen tek bir cümle, bazen paragraf, bazen de dörtlük olarak aktılar içimden.
İncinin oluşumu beni çok etkilemiştir. Bu süreci insana uyarlayarak kendi içimde bir metafor oluştu. Yaşadığımız her deneyim ve duygunun çok kıymetli olduğunu, içimizdeki güzellikleri, değerleri keşfetmek ve açığa çıkarmak için müthiş bir fırsat olduğunu vurgulamak istedim.
Soru 3 : Peki teşekkürler. Kitabınızla ilgili olumlu dönüşler var, Bu başarınızın sırrı nedir, yaşadığınız bu duyguyu tarif eder misiniz?
Bu hayatta bana kazandıran en büyük şeyin samimiyet olduğunu düşünüyorum. Sevgimi de öfkemi de samimi yaşarım. Bunun kitaba da yansımış olduğunu düşünüyorum. Ve insan samimiyete kayıtsız kalamaz. Ne yapar eder kalplerde yer edinir. Şayet bu kitap bazı kalplerde tutunacaksa, sırrı da budur. Tanıdığım, tanımadığım herkesle kitabım aracılığıyla duyguların ortak paydasında buluşmanın keyfi ve tadı tarifsiz bir şekilde güzel. Daha ilk günlerden tahmin edemeyeceğim heyecanları yaşattı bana.
Soru 4 : Peki yazma sürecinden biraz bahseder misiniz, yazarken neler hissediyorsunuz, size ilham veren şeyler nelerdir?
Duygusal ve hassas bir kişiliğe sahibim. Daha doğrusu bunu biraz geç fark ettim. Önceleri baş edemediğim duyguları maskeliyor ve baskılıyormuşum. Yaş aldıkça, duygularımla yakınlaşmaya ve onları tanımaya, anlamaya çalışmaya başladım. Bunun çok güzel bir yol gösterici ve kendinle yakınlaşma yolunda çok önemli bir adım olduğunu öğrendim. Yazmak ise bu konuda benim için çok iyi bir araç ve dost oldu. Bazen bazı duygular çok yoğun ve ağırdır. Bununla nasıl başa çıkacağınızı bilemezsiniz. Herkesin bu durumlarda tercih ettiği kendine has yöntemleri vardır. Benim için ise yazmak bu kapının anahtarı oldu. Kısacası ilham kaynağım herkeste var olan bu duygular. Bazı şeyleri kendinizin yaşaması bile gerekmiyor, siz sadece kalem oluyorsunuz. Siz hazırsanız o duygu kaleminizden kağıda dökülüyor.
Soru 5 : Anlıyorum. Peki aileniz ve yakın çevrenizden aldığınız dönüşleri paylaşmak ister misiniz?
İşin en keyifli kısımlarından biri de bu. Ailenizle ve dostlarınızla bu heyecanı paylaşabilmek. Ben bu konuda oldukça şanslıyım.
Daha kitap çıkarma fikri kafamda yokken, bu konuda benden önce bana inanan insanlar var hayatımda. "Yazdıklarını bir kitapta topla", " Bence sen daha çok nesir yazmalısın", "Şiirlerde kafiye uydurmaya zorlamayın kendinizi, düz bazılarınız yazılarınız bile şiirsel, rahat olun" gibi düşünce ve yorumların hepsi benim için çok kıymetli oldu ve bunları hiç unutmam. Kitap çıkmadan önce de, kitap çıktıktan sonra da, çok güzel bir destek gördüm. Bu konuda bana cömert davranan uzak-yakın herkese, dostlarıma ve aileme çok teşekkür ediyorum. İyi ki hayatımdasınız, şükürler olsun.
Soru 6 : Anlıyorum, peki yeni bir kitap projeniz var mı?
Öncelikle "İncilerim Dökülüyor" un keyfini doya doya çıkarmak, bu sürecin tadına son damlasına kadar varmak istiyorum. Böyle keyifçi bir tarafım da vardır. Sonrası için ömrümüz yeterse yol kendini çizecektir. Ve ben de o yolda seve seve yürürüm.
Soru 7 : Açıklamalarınız için teşekkür ederim. Son olarak sizi okuyan, takip eden okurlarımıza söylemek istediğiniz bir şey var mı?
Umarım kalplerine küçük de olsa dokunabilmişimdir. Duygular hepimizin duyguları. Bu konuda insanın birbirinden farkı yok. Benim naçizane tavsiyem bu duygulardan kaçmak, korkmak ve bastırmak yerine, onları anlamaya çalışmak ve bize söylemek istediklerine kulak vermek olacaktır. Ve hiçbir şeye tek yönlü bakmamalıyız. Her değerli ve güzel şey, içinde bedelini de acısını da barındırıyor. Zor zamanlarımıza da bu gözle bakarsak, sonunda mutlaka kıymetli birşeyler verecektir bize. Bu bakış açısının desteğinden faydalanmak gerek diye düşünüyorum. Ve bütün bunları öncelikle kendime söylüyorum. Sancısız inci olmaz.