Komada olan hastaların tüm motor fonksiyonları durma noktasına gelir. Beyin aktivitesi önemli ölçüde yavaşlar ve ışık, ses, hareket gibi uyarıcılar onları uyandırmaz. Komaya giren bir hastanın tekrar uyanıp uyanmayacağı büyük bir muammadır.
Pekin’de bulunan PLA General Hospital’deki Çinli nörolojistler doktorların komadaki hastaların durumunu belirleyecek bir araç üzerinde çalışıyor. Araştırmacıalrın elinde geçmiş jenerasyonda olmayan teknolojik bir avantaj var: Makine öğrenimi. Bu algoritmalar sayesinde doktorlar bir hastanın tedavisi hakkında zor kararları verebilecek. Asıl önemli soru olan tedavinin başarılı olup olmayacağı yönünde karar vermeyi sağlayacak. Tabi ki bu karar verilirken makine öğrenimi geçmişteki tüm örnek vakaları inceleyerek bir sonuç çıkaracak ve son karar hasta yakınlarının olacak.
Makine öğrenimi karar veriyor
Araştırmacılar koma durumundaki binlerce hastanın fMRI( fonksiyonel manyetik rezonans görüntüleme) verisiyle yapay zekanın veri tabanını besliyor. Bu veriler gözden geçirilerek hastanın uyanıp uyanmama olasılığı yapay zeka tarafından hesaplanıyor.
Araştırmacılar South China Morning Post'a “Başlangıçta iyileşme umuduna sahip olmadıklarını belirledikten sonra, bilinci yeniden kazanmış birçok hastayı başarılı bir şekilde tahmin ettik” dedi .
Çin genelinde 300’den fazla hasta üzerinde kullanılan algoritma%90 doğru sonuç verdi. Aynı teknolojinin Çin’de bulunan 50 bin koma durumundaki hasta için kullanılması üzerinde çalışılıyor.
Bilgisayarların, hastanın hayatıyla ilgili bir karar vermesi Black Mirror dizisi bölümü gibi görünüyor. Fakat sonuçların olumlu olması iyi bir başlangıç olabilir. Makine öğrenimi algoritmalarının diğer sağlık hizmetlerinde kullanılması üzerinde hala çalışmalar devam ediyor. Bu algoritmalar ile kitle kaynaklı tıbbi verileri yüksek teknoloji ürünü giyilebilir cihazlar ile analiz edilebilir veya minik robotik bir cerrahın vücudumuzda operasyon yapmasına yardımcı olabilir. Daha fazla veri ile daha doğru sonuçlara ulaşılabilir. Tabi bunların hepsi için daha çok zaman var.
KAYNAK: YENİ ŞAFAK GAZETESİ