G-GBGQR9HF6V
10010,65%0,62
35,26% 0,30
36,75% 0,24
2979,96% 0,08
4794,85% 0,00
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "Karşı karşıya kaldığımız hiçbir afette 'nerede kaldı bu devlet' sözüne düçar olmadık, 'nerede kaldı bu devlet' haykırışının muhatabı olmadık." dedi.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Emniyet Genel Müdürlüğü Gölbaşı Yerleşkesi'nde düzenlenen Polis Arama Kurtarma (PAK) Tanıtım Programı'nda konuştu.
Afet ve arama kurtarma konusunda, emniyet birimlerinin, jandarma arama kurtarma birimlerinin, sivil toplum kuruluşlarının ve AFAD'ın afet anına çok önemli bir disiplin getirdiğini belirten Soylu, polisin görevinin sadece afette arama kurtarma olmadığını, şimdi de PAK timleri ile afete daha hazır hale gelen bir tabloyu gerçekleştireceklerini söyledi.
Afet nedeniyle yaşanan travma ve acılara rağmen birçok tecrübeyi de edindiklerini anlatan Soylu, "Dışarıda duran iki tır, dört tane de dorse var. Bunların oluşmasına Elazığ depreminde karar verdik. Vatandaşımıza hazır yemek ikram edecek bir aracımız hemen hazır. Şimdi bir öğünde on bin kişilik yemek verecek mobil aşevimiz var. Bir on binlik kapasiteyi de jandarmamız hazırlıyor. Elazığ depreminin akabinde Belediyeler Birliği'nden de rica etmiştik, onlar da hazırlıyor. Yani 30 bin kapasiteli mobil aşevini ülkemize kazandırmış olacağız." diye konuştu.
PAK'ın, Jandarma Arama Kurtarma ekiplerinden sonra emniyet teşkilatı için hayal ettikleri bir ekip olduğuna dikkati çeken Soylu, katkı verenlere teşekkür etti. Soylu, "Allah'a şükürler olsun bu hayalimiz gerçekleşmiş oldu. Türk Polis Teşkilatı Vakfımızdan da çok büyük destek ve katkı görüyoruz. Eğer acil bir yerde devletin bütçesinden karşılayamayacağımız bir yatırım söz konusuysa sağ olsun Vakfımız karşılıyor." dedi.
AFAD'a da şükranlarını sunan Soylu, AFAD'ın sadece afetleri değil, afetlerle karşı karşıya kalınan durumlardan çıkışı da koordine ettiğini anlattı. Bakan Soylu, AFAD'ın, aynı zamanda afette birlikte çalıştığı ekiplerin eğitimini de sağlayacak çok önemli ve güçlü bir kurum olarak görevini yerine getirdiğini dile getirdi.
Elazığ depreminden etkilenen bir çocuğun yazdığı mektuptan bölüm okuyan Soylu, şunları söyledi:
"(O yıkık evlerin içine giriyorsunuz, üstünüze yıkılacak diye hiç korkmuyor musunuz). Yedinci sınıfa giden Meltem kızımız, Elazığ depreminde gördüklerinden etkilenmiş ve bir mektup yazmış polis amcalarına. 'Merhaba Kahramanlar' diye başladığı mektubunu, (Polisler, AKUT, UMKE, jandarma, asker ve diğerleri. Hiç pes etmeyin, herkesin hayatı sizin elinizde.) diye bitirmiş. Aslında bütün şifreyi vermiş bize Meltem.
Bizlerin hayatı, sorumlulukları, milletin tevdi ettiği sorumluluklar, karşı karşıya olduğumuz meseleler, bize pes etme, yorulma, uyuma, ihmal etme şansı vermemektedir. Bunlar fedakarlık meslekleridir. Hiç kimseye sırtımızı dönemeyiz. Haksızlığa gözümüzü, kulağımızı kapatamayız. Onun için biz İdlib'deyiz, Afrika'da su kuyuları açıyoruz, Ege'de ölümle burun buruna kalmış insanların yardımına koşuyoruz."
"Engellemek yerine yönetmeye odaklanmalıyız"
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, terör, göç, uyuşturucu rotaları gibi coğrafyanın armağanı yoğun güvenlik problemlerini yönettiklerini, ancak son dönemde bu coğrafyanın bir gerçeği olan afet risklerinde de bir artış yaşandığını vurguladı. Soylu, şöyle devam etti:
"2019-2020 arasında Türkiye'nin deprem hareketliliği, kaydedilen deprem sayısı yüzde 43 oranında artmıştır. Bu hareketlilik tek bir yerde toplanıyor değildir. Ülkenin doğusunda, batısında, Ege'de ve dün Kıbrıs'ta yaşandığı gibi Akdeniz'de de depremler kaydediyoruz. Dolayısıyla tıpkı göç gibi, engellemek yerine yönetmeye odaklanmalıyız. Türkiye bu gerçekten yola çıkarak 1999 depremini kendisine bir milat kabul etmiş, afet yönetimi konusunda önemli adımlar atmıştır. AFAD Başkanlığının kurulması ile afet öncesi risk azaltma, afet anı müdahale ve afet sonrası iyileştirme gibi 3 sacayağına oturan, modern, bütünleşik bir afet yönetimi stratejisi belirledik. Bu aşamaların her birini ayrı ayrı ele alarak faaliyetlerimizi, çalışmalarımızı analitik bir çerçeveye oturttuk. Afet öncesini yönetmenin öneminden yola çıkarak 2020 yılının temasını afetlere hazırlık yılı olarak belirlemiştik. 2021 yılını da afet eğitim yılı olarak belirledik. Bu kapsamda Türkiye çapında 369 faaliyet planı var. Toplam 64 kurumla iş birliği protokolü imzalanacak. Kampanyanın 2021 yılı için hesapladığımız hedefi, 51 milyon kişiye afet eğitimini ulaştırabilmiş olmak."
"26 bin 250 kişi eğitim aldı"
İçişleri Bakanı Soylu, ilk afet eğitimini pazartesi günü video konferansla valilerle yaptıklarını, eğitim için bir sayaç oluşturduklarını belirterek, "Şu anda sayacımıza 26 bin 250 kişi var. İnşallah bu yılın sonuna kadar bu sayaçta hep birlikte 51 milyon kişiyi tamamlayacağız. 81 ilimizin afet riski azaltma planlarını hazırlıyoruz, yedisini tamamladık. 2021 sonu itibariyle bunu bitirmiş olacağız. 20 yıldır ciddi bir kapasite yatırımı yapıyoruz. Bugün Avrupa'nın İkinci büyük gözlem ağına sahibiz." diye konuştu.
Özellikle afet anı müdahalede belki de en büyük tehlike olan kurumsal karmaşa ve paniğin önüne geçmek için Türkiye Afet Müdahale Planı'nı hayata geçirdiklerini hatırlatan Soylu, bunun ilk büyük uygulamasının Elazığ'da yapıldığını, önemli adımlar atıldığını kaydetti. Soylu, "Hemen ardından Türkiye çapında 900'e yakın çalışma grubu toplantısı düzenledik. Türkiye Afet Müdahale Planı çerçevesinde bunların 565'i İstanbul'daydı. 2020 yılındaki depremlerde gerek saha uygulamalarında gerekse kurumlar arası koordinasyonun sağlanmasında bu planın çok önemli faydalarını gördük." dedi.
Bakan Soylu, arama-kurtarma kapasitesinin artırılmasında da önemli adımlar attıklarını, AFAD'ın hem kendi arama-kurtarma kapasitesini yukarı çektiğini hem arama kurtarma faaliyetlerine katılan kurumlara akreditasyon verdiğini aktardı.
Arama kurtarma konusunda önemli bir eksiklik olan afet kimliklendirme çalışmalarına da değinen Soylu, Kriminal Daire Başkanlığı bünyesinde Afet Kriminal İnceleme (AKİ) adlı bir birim kurarak bu alanda da bir ilke imza attıklarına dikkati çekti. İçişleri Bakanı Soylu, şunları kaydetti:
"AKİ ekiplerimizin kullandıkları teknoloji itibariyle bugün dünyadaki örneklerinden bir adım daha önde olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. Bunun en büyük sebebi, bu ekiplerin yalnızca felaket bölgesinde hayatını kaybeden canlarımızın kimliklerini belirlemesi değil, aynı zamanda felaket bölgesindeki suç olaylarını araştırma yeteneğine sahip olması ve teknik konularda tespit ve belirleme çalışması yapabilmesidir."
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "Karşı karşıya kaldığımız hiçbir afette 'nerede kaldı bu devlet' sözüne düçar olmadık, 'nerede kaldı bu devlet' haykırışının muhatabı olmadık." dedi.
AA