Tarih: 27.05.2024 22:19

Müslüman Doğu'nun İlk Demokratik Cumhuriyeti

Facebook Twitter Linked-in

28 Mayıs 1918'de Azerbaycan halkı kendi ve Doğu'nun ilk demokratik, yasal, dünyevi ve parlamentar cumhuriyetini kurdu.

Bağımsızlık Bildirgesi halkımızın bağımsızlık duygusunu daha da güçlendirdi. 28 Mayıs 1918'de Azerbaycan Demokratik Cumhuriyeti Milli Konseyi, Bağımsızlık Bildirgesi'ni imzalayarak Azerbaycan'ın bağımsızlığını dünyaya ilan etmiş ve halkımızın asırlardır süren devletçilik geleneklerini sürdürmüştür. Bağımsız, özgür, demokratik bir cumhuriyet kurmayı hedefleyen Azerbaycan Demokratik Cumhuriyeti, kendi kaderini tayin etme yeteneğini ortaya koymuştur.

Sadece 23 ay varlığını sürdüren Azerbaycan Demokratik Cumhuriyeti'nin Müslüman Doğu'da demokratik geleneklerin oluşmasında önemli etkisi oldu. Kısa sürede Azerbaycan'ın ilk parlamentosu ve hükümeti kurulmuş, devlet nitelikleri oluşturulmuş, devlet inşası alanında önemli tedbirler alınmış, Cumhuriyetin uluslararası ilişkiler sisteminde tanınması, Azerbaycan'ın uluslararası ilişkiler sisteminde tanınması ve  ulusal çıkarların diplomatik düzeyde korunması   yönünde  önemli adımlar atılmıştır. Yeni faaliyete geçen parlamentonun kabul ettiği yasalar, ulusal bağımsızlığın güçlendirilmesinde, ülkede siyasi, ekonomik ve kültürel kalkınmanın sağlanmasında, demokratik ilkelerin tesbit edilmesinde temel rol oynadı.

Azerbaycan vatandaşlık enstitüsünün kurulması, milli ordunun oluşturulması gibi gerçekler devletlik geleneklerinin oluşmasında önemli rol oynamıştır. Azerbaycan Demokratik Cumhuriyeti, kuruluşunun ilk günlerinden itibaren halkın iktidarı ve halkın eşitliği ilkelerini esas alarak, ülkenin tüm vatandaşlarına eşit haklar vererek ırksal, ulusal, dinsel ve sınıfsal eşitsizliği ortadan kaldırmıştır. Devlet bayrağı, Azerbaycan vatandaşlığı tasis edildi. Milli Ordu kuruldu ve Kafkas İslam Ordusu ile birlikte Bakü işgalcilerden kurtarıldı. Kısa bir süre içinde oldukça ilerici sayılabilecek hükümler içeren çok sayıda yasa kabul edildi.

Azerbaycan Halk Cumhuriyeti hükümetinin dış politikasının temel hedefi yeni oluşturulan devleti dünyaya tanıtmaktı. Ulusal hükümetin önündeki temel görevlerden biri, dünya siyasi düzeninin yeniden yapılandırıldığı bir dönemde, Paris Barış Konferansı'nda Azerbaycan Demokratik Cumhuriyeti'nin müttefik devletler tarafından tanınmasını sağlamak ve Azerbaycan ile diplomatik ilişkiler kurmaktı. Dünyanın önde gelen devletleri ile diplomatic alakaların kurulmasını tamin etmek idi. Bu nedenle öncelikle bazı Avrupa ülkelerine yeni bir devletin kurulmasına ilişkin resmi bilgiler gönderildi. Dünya toplumu tarafından tanınan Halk Cumhuriyeti'nin faaliyetleri sayesinde ülkemizin uluslararası hukuka konu olması, Nisan 1920'deki Bolşevik işgalinden sonra Azerbaycan'ın bir devlet olarak dünya siyasi haritasından çıkmasını önlemiş oldu.

Azerbaycan Demokratik Cumhuriyeti halkın milli bilincini geri kazandırdı. Avrupa demokratik değerlerini Doğu kültürünün özellikleriyle birleştiren Azerbaycan Demokratik Cumhuriyeti, halkımızın milli ve siyasi bilincinin ve yüksek kültürünün sonucuydu. Kendine bağımsız, özgür, demokratik bir cumhuriyet inşa etme hedefini koyan Azerbaycan Halk Cumhuriyeti, halkın milli bilincini kendine döndürmüş, kendi kaderini belirleyebileceğini göstermişdi.

23 ayda elde edilen ana başarılar. Ağustos 1918'de "Mahalle eğitiminin ve okulların millileştirilmesi hakkında" kararla eğitim kurumlarında anadilde eğitime başlandı. Eylül 1919'da Halk Cumhuriyeti Parlamentosu Bakü'de bir üniversite açılmasına ilişkin yasayı kabul etti. Bakü Devlet Üniversitesi Nizamnaməsinin  kabul edilmesi ve faaliyete geçmesi, milli ve profesyonel personelin yetiştirilmesi yolunda önemli bir adımdı. Halk Cumhuriyeti döneminde üniversitenin yanı sıra diğer yüksek ve orta öğretim kurumları ile kültür merkezlerinin de açılması için hazırlıklar yapıldı. Azerbaycan Halk Cumhuriyeti, hükümetin inşasında adalet alanına önem vermiş ve Cumhuriyetin kurulduğu gün olan 28 Mayıs 1918'de Adalet Bakanlığı kurulmuştur. Aynı zamanda yargı organlarının ve mahkemelerin faaliyetlerini düzenleyen çok sayıda kararlar da kabul edildi. Böylece 14 Kasım 1918'de Azerbaycan Adliye Odası'nın Statüsü, 22 Kasım'da da Adalet Bakanlığı'nın Statüsü onaylandı.

"Bağımsızlığı korumak ve sürdürmek, bu bağımsızlığı kazanmaktan çok daha zor bir görevdi" - Büyük Önder Haydar Aliyev.

18 Ekim 1991'de "Azerbaycan Cumhuriyeti'nin Devlet Bağımsızlığına Dair" Anayasa Kanunu kabul edildi. Anayasa Kanunu'nda 28 Mayıs 1918 tarihli Bağımsızlık Bildirgesi'ne atıf yapılarak Azerbaycan Cumhuriyeti'nin, Azerbaycan Halk Cumhuriyeti'nin halefi olduğu tespit edilmiş.

Ulu Önder Haydar Aliyev'in sorumluluğu, siyasi iradesi ve özverisi sayesinde Azerbaycan devletini koruyabildi. 20. yüzyılın sonunda Azerbaycan bağımsızlığına kavuşmuş ve egemenliğini korumayı başarmıştır. Siyasi ve ekonomik açıdan zorlu bir dönemde yeniden iktidara dönen Büyük Önder Haydar Aliyev, Azerbaycan'ın devletinin korunması için kararlı tedbirler almış ve ülkede kalıcı sosyo-politik istikrar sağlamıştır. Bağımsızlık kazanmak karmaşık bir süreçtir ancak bunu sürdürmek daha zor ve sorumluluk gerektiren bir iştir. O dönemde bir yandan Ermenistan'ın Azerbaycan topraklarına yönelik saldırganlığı, diğer yandan iç çatışmalar ülkeyi zor durumda bırakıyordu. İşte böyle bir ortamda halkın ısrarıyla iktidara gelen Ulu Önder, devletimizin ve devletliğimizin kurtarıcısı oldu.

Küçük bir ülke, Büyük Önder Haydar Aliyev'in başarılı politikası sayesinde dünyada tanınan etkili bir devlet haline geldi. Ancak Büyük Önderin iktidara gelmesinden sonra Azerbaycan jeopolitik fırsatlarını değerlendirmeye başladı.

Ulu Önder Haydar Aliyev'in cumhuriyette başarıyla uyguladığı politika, halkımızın tarihi ve kültürel hafızasını yeniden canlandırdı, milli bilinci geliştirdi, Azerbaycancılık ideolojisi ve onun ideolojisi ışığında bağımsızlık hayallerinin güçlenmesinin temelini oluşturdu.

İlk defa büyük lider Haydar Aliyev, Nahçıvan Özerk Cumhuriyeti Yüksek Meclisi'nin oturumunda resmi devlet bayrağı olarak üç renkli bayrağı resmen kaldırdı. Böylece 17 Kasım 1990 tarihinde Nahçıvan Özerk Cumhuriyeti Yüksek Meclisi Başkanı, Nahçıvan Özerk Cumhuriyeti Milli Liderimiz Haydar Aliyev   tarafından başlatılan ve yönetilen oturumda Azerbaycan Halk Cumhuriyeti'nin üç renkli milli bayrağı, Nahçıvan Özerk Cumhuriyeti'nin devlet bayrağı olarak kabul edildi. Böylece bağımsızlığa giden yolun temeli atılmış oldu. Sovyetler Birliği'nin var olduğu bir ortamda böyle cesur bir adım atmak, Büyük Önder'in halkına ve devletine ne kadar bağlı olduğunu, bu yolda ne kadar cesur ve yenilmez olduğunu bir kez daha gösterdi.

Azerbaycan Demokratik Cumhuriyeti'nin bir emaneti olarak bugün işgalden kurtarılan Şuşa'da Azerbaycan Bayrağını dalgalandırmak, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev'in devletinin gelecek nesillere unutulmaz bir mirasıdır.

Bugün Azerbaycan Cumhuriyeti'nde Cumhurbaşkanı İlham Aliyev'in liderliğinde demokratik, hukuki, laik bir devlet inşa etme süreci, sivil toplum, siyasi, ekonomik ve sosyal reformlar başarıyla uygulanıyor, ülke ekonomisi sürekli gelişiyor, temel tedbirler alınıyor Nüfusun sosyal korumasının güçlendirilmesi için önlemler alınıyor.

 Bağımsızlık Bildirgesi anıtı, devlet geleneklerine bağlılığın bir sembolüdür.  25 Mayıs 2007 tarihinde Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Azerbaycan'ın başkenti Bakü'de İstiglaliyet Caddesi üzerinde devlet başkanının girişimiyle Azerbaycan Demokratik Cumhuriyeti onuruna dikilen Bağımsızlık Bildirgesi anıtının resmi açılış törenine katıldı. Cumhurbaşkanı İlham Aliyev'in Azerbaycan Halk Cumhuriyeti'nin 90. yıl dönümü ve Cumhuriyetin 100. yıl dönümüne ilişkin kararnameleri, ulusal hafızanın oluşması sürecinde büyük önem taşıyor.

Cumhurbaşkanı İlham Aliyev'in ülkemizde 2018 yılını "Azerbaycan Halk Cumhuriyeti Yılı" olarak ilan etmesi, Azerbaycan'ın devlet tarihinde çok önemli ve onurlu bir aşama olan Doğu'daki ilk parlamenter cumhuriyetin öneminin kanıtıdır. Her zaman yüksek tutulmakta, aynı zamanda devlet geleneklerine de büyük değer verilmektedir. "Azerbaycan Halk Cumhuriyeti'nin 100. Yıldönümü (1918-2018)" jübile madalyası, 1 Mayıs 2018 tarihli Azerbaycan Cumhuriyeti Kanunu iletasis olunmuştur.

15 Ekim 2021'de Azerbaycan Cumhuriyeti'nin "Bağımsızlık Günü" Kanunu kabul edildi. Söz konusu Kanunla 28 Mayıs Bağımsızlık Günü, 18 Ekim ise Bağımsızlık Restorasyon Günü olarak ilan edildi. 28 Mayıs'ın Bağımsızlık Günü, 18 Ekim'in ise Bağımsızlık Restorasyon Günü olarak belirlenmesi, Azerbaycan'ın devlet egemenliğinin 1918 yılında kurulduğu gerçeğine dayanmaktadır. Bu, toprak bütünlüğünü yeniden tesis eden modern Azerbaycan'ın, 1918'de kurulan Azerbaycan Halk Cumhuriyeti'nin tam teşekküllü halefi olduğunu göstermektedir.

Geçtiğimiz yıllarda atılan her adım, alınan her karar, yerli Azerbaycan topraklarının işgalden kurtarılmasına hizmet etti. Cumhurbaşkanı İlham Aliyev'in Başkomutan olarak yoğun çalışmaları sonucunda Azerbaycan toprak bütünlüğünü yeniden kazanmış, milletimiz dünyada savaşan, savaşan ve galip gelen bir millet olarak tanınmıştır. Her yöndeki başarı ve başarıların tek amacı vardı: İşgal altındaki topraklarımızın düşmandan kurtarılması ve Azerbaycan'ın tüm sınırlarında bayrağımızın dalgalanması.

Bugün Azerbaycan Cumhuriyeti'nde Cumhurbaşkanı İlham Aliyev'in liderliğinde demokratik, hukuki, laik bir devlet inşa etme süreci devam ediyor. Sivil toplum, siyasi, ekonomik ve sosyal reformlar başarıyla uygulanıyor, ülke ekonomisi sürekli gelişiyor ve nüfusun sosyal korumasının güçlendirilmesi için temel tedbirler alınıyor. İlham Aliyev, bağımsızlık ve egemenliğin korunması konusunda kararlı bir duruş sergileyerek, Azerbaycan'ı güçlü ve bağımsız bir ülke olarak dünyada tanınır hale getirmiştir. "Bağımsızlığımız sonsuzdur, geri döndürülemez, sarsılmaz! Yaşasın güçlü, bağımsız Azerbaycan!" sözleriyle, Azerbaycan'ın geleceğe olan güvenini ve kararlılığını vurgulamaktadır.

 

Doç. Dr. Çınara Kahramanova
Azerbaycan Devlet İktisat Üniversitesi, Azerbaycan Dili Anabilim Dalı

 




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —
G-GBGQR9HF6V