Trakya Üniversitesi (TÜ) Genetik ve Biyomühendislik Bölümü Başkanı ve Bitki Islahı Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Yalçın Kaya, küresel ısınmanın etkilerine bağlı yaşanan iklim değişikliğinin tüm dünyada etkisini gösterdiğini söyledi.
Yüksek sıcaklık ve kuraklığın tarımsal üretimi doğrudan etkilediğine dikkati çeken Kaya, "Küresel ısınmanın etkilerini bu yıl çok yakından yaşadık. Yüksek sıcaklıkların ve kuraklık stresinin bitkiler üzerinde ne kadar etkili olduğunu gördük." dedi.
"Küresel ısınma etkileri ürünlerde görülmeye başladı"
Geçen yıl yaşanan kuraklıktan buğdayın, bu yıl ise ayçiçeğinin olumsuz etkilendiğini anımsatan Kaya, "Bu küresel ısınmanın beklenen sonucu. Her şey güzel giderken yağmurlar birden kesiliyor. Tam ihtiyaç olduğu anda, bitkide stresin en çok yaşandığı, verimin en fazla belirginleşeceği dönemde yaşanan sıcaklar bitkinin içindeki suyu kavurup götürüyor. Bu sene hem yağ oranları hem verimler ayçiçeğinde düşük." diye konuştu.
Kaya, küresel ısınmayla mücadelede kalıcı çözümlerin bulunması gerektiğini dile getirdi.
Bitki ıslahçıları olarak kuraklığa karşı dayanıklı genleri yerel çeşitlerle melezleyip stresten etkilenmeyen dayanıklı buğday, ayçiçeği ve benzeri bitki çeşitleri ortaya çıkarmak için çalıştıklarını anlatan Kaya, erken ekim yapılmasının kuraklığın etkisini azaltmada önemli rol oynadığını vurguladı.
"Sıcaktan kaçınmak için erken ekim yapılmalı"
Yaz aylarındaki aşırı sıcaklardan kaçınmak için erken ekim yapılması önerisinde bulunan Kaya, şunları kaydetti:
"Mümkün mertebe bu sıcaklıklardan kaçmak için çiftçiler erken ekime yönelmeli. Çünkü bitkinin gelişim sürecinde süt olum devresinde yaşanan aşırı sıcaklık ve kuraklık olumsuz etki yapıyor. Süt olum devresinde yaşanan kuraklık gelişme dönemini kısaltıyor, yağ oranlarını, protein oranlarını düşürüyor ve verimi azaltıyor. Bu açıdan üreticiler yazlık ürünlerin ekimlerini olabildiği sürece erken yapmalı. Kışlık ürünlerde de yaz sıcaklıklarından korumak için ekimler geç yapılmalı. Bu açıdan küresel ısınmanın bu sonuçlarına gerek bilim adamları olarak gerekse üreticiler olarak hazır olmalıyız. Yeni ekim metotları geliştirip kuraklık stresinden daha az etkilenen çeşitleri tercih etmeliyiz. Kısacası tarlaya girilebilecek en erken dönemde yazlık ürünleri ekmemiz lazım. Çünkü süt olum devresinde yaşanan aşırı sıcaklar verimi yüzde 30-40 oranında aşağıya çekiyor ve olumsuz etkiliyor. O yüzden tarlaya girilebilen en erken dönemde ekim yaparak süt olum devresindeki aşırı sıcaklardan kaçmamız gerekli."AA